Kadın doğuran, çalışan üretendir. Kadın anadır, emekçidir, çalışandır. şefkat ve sevginin adıdır kadın. Kadın bireydir ve yaşamın her alanında varlığını sürdürmektedir. Kadın kırsal veya şehirde her daim kadındır aslında. Şehir veya kırsal da yaşayan kadına baktığımızda benzer çileyi çektiklerini görüyoruz.
KADIN HER DAİM ÇİLEKEŞ
Çocukluğum kent ile köy arası olan kasaba diye adlandırılan Şuhut İlçesinde geçti. O çocukluk döneminde ninem annem, halam ve teyzemin gündelik yaşantılarını gözlemledim. Gelin hep birlikte o yıllara gidelim. Geniş bahçesi olan iki katlı avlulu kerpiç bir ev. Evin yanı başında dam. Şimdiki gibi 2-3 kişilik aile yerine üç dört ailenin bir arada yaşadığı 8-10 kişilik geniş aileler vardı o senelerde. Böylece genç kız, yeni gelin, kaynana hep birlikte yaşar ve gündelik işleri müşterek yapardı.
Sabah ezanla birlikte kalkan kadın dama geçer hayvanların temizliğini yapar. Onları yemler, sular ve sütünü sağardı. Horoz ve tavukları yemlerdi. Kadın bahçedeki ağaçlar ve sebzeler sulanarak güne devam ederdi. O geniş havluyu her gün çalı süpürgesi ile süpürürdü. Çamaşırhanede fokurdayan kazanda çamaşırları yumuşatır ve çamaşır taşında tokmakla döverek yıkardı. Kazanda artan su ile çocuklar yıkanıyordu.
FIRIN VE ÇEŞME BAŞI
O kadın haftada en az iki kez ev ekmeği yapardı. Güçlü kolları ile bir gün öncesinden mayalanmış hamuru saatlerce teknede fokur fokur kabarıncaya kadar yoğururdu. Tekne ile ekmek yapılacak fırınlara giderdi. Her mahallede 1-2 mutlaka fırın olurdu. Fırında hamur eziran ile kesilir ve unlardı. Bu arada hamurun bir kısmı ile sıcacık pideler yaparlardı. Fışkı (talaşın kalını) ile kızan fırında ekmekler pişerken o gün mahallede olup biten olayların dedikodusu yapılırdı. Kim hangi oğlana yanmış? Hangi delikanlı kızı çeşme başında görüp laf atmış türkü söylemiş ve gözüne ayna tutmuş bunların hepsi o kısa süreçte konuşulurdu.
Fırın ve çeşme başları o dönemler kadınların tek sosyal yaşam alanı gibiydi. Öğle yemekleri işten güçten dolayı ayaküstü geçiştirilirdi ama akşama bahçeden toplanan sebzelerden lezzetli yemekleri de o kadınlar yapardı.
KADIN İŞ HAYATINDA
Yıllar geçti. Zaman değişti ve kente geldik. Kentte ocak ve soba yoktu. Kalorifer vardı. Bulaşık ve çamaşır makinesi girdi hayatımıza. Çalı süpürgesi yerini elektrikli süpürgeye bıraktı. Şöyle bir bakın evinize: Tüm her şey dışarıdan para ile satın alınır ürünler haline dönüştü. Dahası televizyon, internet cep telefonu girdi hayatımıza. Bu teknoloji kabaran faturalara dönüştü. Ve bu tüketime yetişmek adına kadınlarımız da iş hayatına girdi artık.
Kentli kadın ev sorumluluğu yanı sıra iş hayatında aktif rol oynamaya başladı. İş yaşamı zordu. Kadın sabah erken saatte kalkıyor. Çocuğunu okul servisine yetiştiriyor. Kendisi işe gidiyor. 10 saate yakın çalışıyor ve dönüşünde evin işleri ile cebelleşiyor. Kalkıyor./ İşte çalışıyor./ Dönüyor./ Evde çalışıyor. ve ertesi gün yine aynı. Her gün aynı monoton bir hayata devam ediyor.
Çeşme başı veya fırında yapılan sohbetler yerini kuaför veya kadın günlerindeki sohbetlere bırakıyor. Televizyon ve sosyal medya kadınların dünyası olmuş artık. Günümüzde kadın daha iyi eğitim almış ve daha çok okuyor. Dolayısıyla taşeron işçilikten yöneticiliğe kadar kadınlarımızı iş hayatında görmekteyiz. Şimdi sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel her sorumlulukta erkeğin yanı başında kadınlarımız. Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun...
Yorumlar
Son Haberler