ADAY mı PARTİ mi?
Yerel seçimde hemen hemen tüm adayların sokaklarda ve sosyal medyada kendi yüzü ve kendi kimliği ile değil de R.T. Erdoğan’ının veya M.K. Atatürk’ün kartondan maskesi ile dolaşıyor olması bize birkaç soru sordurdu.
Uzun yıllar aktif siyaset yapmış farklı dernek, vakıf ve parti başkanlığı yapmış, sosyal konularda bir hayli zaman ve efor harcamış biri olarak yazıyorum.
Sözümüzü iki kimlik ve kişi üzerinden anlatmak istiyorum. Birincisi M.K. Atatürk ikincisi R.T. Erdoğan.
Yakında yapılacak olan YEREL SEÇİM de bir kısım adaylar çeyrek asıra yakın kesintisiz parti lideri R.T. Erdoğan maskesi ile bir kısım adaylar ise bir asırlık rejimin kurucu lideri M.K. Atatürk maskesi ile kendi kimlik ve kişiliklerini perdeleyerek halktan yetki istiyor.
Ve yazık ki bu MASKELER prim yapıyor üstelik oy da alıyorlar. Öyle ki kendi mahallelerinde MUHTAR bile olamayacak nice adayın belediye başkanlığını kazandığını gördük. Tüm hikâye LİDER MASKESİ ile seçmen önüne çıkmak ve bu iki maskenin hatırına oy almaktan geçiyor.
Bu maske hikâyesinin iki istisnası var. Ya BAĞIMSIZ aday ya da genel seçimde düşük oy alan partinin adaylarının kazanması hali.
İşte bu iki durum ADAYIN kendi KİMLİĞİ ve KİŞİLİĞİ üzerinden kazanılmış bir seçimin göstergesi olur.
Daha açık şekilde tarif edecek olursak talip olduğun makama LİYAKATİN değil aday olduğun partinin liderine SADAKATİN seni makam sahibi yapıyor. Bu denklemi bilen her muhteris kişilik ya parti LİDERİNE ya da rejim LİDERİNE yakın olmakla makama gelmenin mümkün olduğunu çözmüş durumda.
Burada anlatmak istediğimiz şey bu muhterislerin yaptığı değil bu yapılanlara çanak tutan SEÇMENİN tavrı. Bu muhteris kişiliklerin cesareti bir vesile adaylığa KAPAĞI ATARLARSA nasılsa seçmenlerin TIPIŞ TIPIŞ oy vereceklerini biliyor olmalarından geliyor.
Bu nedenle de aday olmak için HER YOL MÜBAHTIR mantığına sarılmalarına sebep oluyor.
Tüm sosyal konularla ilgilenen bilim insanları seçmen profilini kategorize ederken ya SAĞCI veya SOLCU diye, olmadı ya LAİK veya MUHAFAZAKAR ya da ETNİK köken üzerinden tanımlıyorlar. Oysa işin daha net ve kesin ayrımı AKILCI veya DUYGUSAL seçmen şeklinde olmalıydı.
Yukarda tanımlamaya çalıştığımız maske kullanan muhterislerin ekmek kapısı (makam kapma formülü) DUYGUSAL SEÇMEN üzerindendir.
Durumu matematik olarak formülize edersek şöyle diyebiliriz “seçime yakın 5 HAFTA duygularını İYİ HİSSETTİR seçim sonrası 5 YIL dilediğin gibi EZİYET et.”
Bu durum tamda hadisi şerifin tefsiri gibi görünüyor… Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.
Belki sözü uzatabilir daha birçok şey söyleyebiliriz ama çok söz ahmak içindir ata sözü gereğince yazımızı daha fazla uzatmadan sözlerin en güzeli ile tarif edelim. ALLAH, AZABI AKLINI KULLANMAYALARA VERİR. (Yunus suresi 100. Ayet)
Son söz: Hizmet diye halkı OYALAYANLAR… Tabela ile OY ALANLARDIR.
Yorumlar
Son Haberler