Ne güzelmis o günler hakikaten. Sizinle söyle geçmise dogru gidip, imkanlarin çok olmadigi lakin huzurun mutlulugun paylasmanin çok oldugu o günlere gidelim ne dersiniz.. Simdiki gibi birden çok giyecegimiz olmazdi, özellikle pantolon, ceket, gömlek gibi.. Bir çift ayakkabiyi birkaç sene giyerdik. Öyle marka spor ayakkabisi filan bilmezdik. Markayi birakin, spor ayakkabisi bulup alabilirsek veya alinirsa mutluluktan havalara uçardik. Sokak aralarinda hava kararana kadar oyunlar oynardik. Futbol topu yoktu zaten, plastik top veya uydurdugumuz toplarla maç yapardik. Basketbol çok yoktu bizim çocuklugumuzda. Çok paramiz olmazdi, babamizin verdigi küçük harçliklarla idare ederdik, çogu zaman paramiz da olmazdi . Bazen yumurta götürür bakkal amcaya ona karsilik bir seyler verirdi. Kisitliydi imkanlar ama yine de güzeldi o günler.. Yardimlasmanin dayanismanin zirve yaptigi, komsuluklarin en güzel sekilde yasandigi, insanlarin sosyal medyayla degil de kendi aralarinda sosyal oldugu o günler ne güzeldi. Tek kanalli televizyonda konu komsu bir arada Türk filmi seyrettigimiz o günler, magazinin olmadigi, rüküstü sikti tartismalarinin olmadigi, pazar günleri John Wayne abimi! seyrettigimiz o kovboy filmleri, Kara Simsek’ler.. Simdi yüzlerce kanal var ama o tadi vermiyor. Ne güzeldi çekirdegi bardak hesabiyla aldigimiz günler. Bakkaldan tabakla reçel aldigimiz, Yarisini yolda döke döke yedigimiz yogurtlar. Teneke kutularda buram buram kokan bisküviler, gofretler... Gavut dedigimiz leblebi tozlari. Çayi, sekeri ödünç istemekten utanmadigimiz Kimseyi evindeki esyalari için küçümsemedigimiz , Dört bes kardesin ayni tabaktan yemek yiyip Kolay kolay hasta olmadigi zamanlar.. Komsu amcadan azar isitip Yaramazliktan dolayi, sira dayagi yedigimiz Mizikçilik yapanla küsüp Ertesi gün unutarak, elele oyuna daldigimiz zamanlar.. Gamsiz, dertsiz, tasasiz, Hepimizin, biz gibi oldugu , Herkesin, herkes gibi oldugu zamanlar... Lokman ÖZKUL Egitimci-Yazar lokmanozkul@gmail.com