Gözden kaçırmayın
Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”Son yillarda organik gida kavrami tüketicilerin giderek daha çok dikkatini çekiyor. Ancak bir gidanin organik olabilmesi için hangi özelliklere sahip olmasi gerektigini biliyor muyuz? Organik gida üretiminin sanilandan çok daha fazla asamasi var. Etiket okuma aliskanliginin yaninda etikette belirtilen özellikler hakkinda da yeterli bilgiye sahip olmanin önemine deginen, Türkiye’nin ilk saglikli ve organik atistirmalik markasi GekoO’nun kurucusu Biyolog Özlem Atabas, organik gida üretiminin asamalari ile ilgili önemli bilgiler verdi. Atabas, organik ürün kullaniminin özellikle felsefi ve ahlâki yönlerinin altini çizerek, bunun bir yasam tarzi olarak benimsenmesi gerektigini söyledi. ORGANIK ÜRÜN NEDIR? “Ekolojik döngü içerisinde dogaya uyumlu bir üretim modeli olan organik (ekolojik, biyolojik) tarim kisaca; toprak, ekosistem ve insan sagligini devam ettiren bir üretim sistemidir” seklinde konusan Atabas, Türkiye'de ‘organik’ kelimesinin suistimal edildigine vurgu yapti. Türkiye’de, organik sertifikasi olmadigi halde bu etiketle satilan sayisiz ürün olduguna dikkat çeken Atabas, “Adi ‘organik’ ile baslayip hiçbir ürünü organik olmayan e-ticaret siteleri, dükkanlar, pazarlar ve sosyal medya hesaplarinda yaniltici tanitim ve satis yapiliyor” seklinde konustu. Peki organik ürün nedir? Atabas, tüketicilere konu ile ilgili su bilgiyi verdi: “Organik ürün; hormon, genetik olarak modifiye edilmis organizmalar (GDO), sagliga zararli tarim ilaçlari, suni gübre, yapay kimyasallar, antibiyotikler, koruyucularin kullanilmadigi saglikli ürünlerdir. Bir ürünün organik olarak üretilip pazarlanabilmesi için, T.C. Organik Tarim Kanunu ve Organik Tarim Yönetmeligi'ne uygun olarak üretilip, Tarim Bakanligi tarafindan yetkilendirilmis Organik Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluslari tarafindan denetlenmesi, laboratuvar analizlerinin yapilmasi, izlenebilirlik sistemi ile her asamasi kayit altina alinip belgelendirilmis olmasi gerekir.” Atabas, dünya çapinda organik tarim hareketini bir çati altinda toplayan Uluslararasi Organik Tarim Hareketleri Federasyonu’nun (IFOAM), organik tarimin uluslararasi güvenilirligini saglayacak olan temel standartlari olustururken ortaya koydugu 4 temel ilkeyi de hatirlatti: SAGLIK: Toprak, bitki, hayvan, insan; tüm gezegen sagligini bir bütün olarak sürdürmek EKOLOJI: Ekolojik sistem ve döngülerine sadik kalmak ADALET: Ortak çevre ve yasam firsatlarinda adaleti saglamak ÖZEN: Su an ve gelecek nesillerin refahi ve çevreyi korumak için tedbir ve sorumluluk almak “Benim için ‘organik’ sadece kendi sagligimiz için organik ürün tüketmek demek degil” seklinde konusan Atabas, “Ayni zamanda yasam tarzimizi da bu üretim sisteminin felsefi ve ahlâki yönüyle bütünlestirmek; dogayla uyumlu bir bütün olmaktir” diyerek tüketicilere yol gösterici mesajlar verdi. ORGANIK GIDADA ÇARPICI SORULAR Organik gida tüketiminin sadece insan sagligi için degil dogaya uyumlu bir yasam için de önemli oldugunu vurgulayan Atabas, tüketicilere çarpici sorular soruyor: “Bir gidanin; popüler beslenme akimlari ve düsük maliyet kaygilariyla yerelligine ve biyoçesitliligine müdahale ediliyorsa, yetistirildigi bölgenin ekosistemi tahrip ediliyorsa, tarim isçileri adaletsiz çalisma kosullarina sahipse, uzak ülkelerden nakliye, sogutma ve ambalajlama islemlerinde karbon ayak izi çok yüksekse, kisaca dogal kaynaklara endirekt zarar veriliyorsa o gida teknik olarak organik kabul edilebilir ama ekolojik olabilir mi?” ‘DOGAL, KATKISIZ, ÇIFTLIKTEN…’ ORGANIK MI GERÇEKTEN? Organik gidalarin üretim asamalari bunlarla da bitmiyor. Pestisit, herbisit gibi tarim zehirleri, suni gübreler, depolama sirasinda yapilan ilaçlamalara da deginen Atabas, sunlari söylüyor: “Yedigimiz elmanin içinden çikan bir kurtçuk, yesilliklerin arasinda gezen tirtillar, bakliyatlarin bir süre kelebeklenmesi isin dogasinda var ve bir nevi garanti. Zehirli bir gida yemektense minik bir kurtçukla elmami seve seve paylasmayi tercih ederim. Yalniz, unutmayalim elmanin kurtlu olmasi suni gübre kullanilmadigi, hormonsuz oldugu anlamina gelmez.” Ürün etiketlerinde yer alan ve tüketicileri yaniltan ifadelere de dikkat çeken Atabas, “Bir ürünün ‘dogal, naturel, katkisiz, hormonsuz, saf, köy ürünü, çiftlikten, ev yapimi, saglikli’ gibi ifadelerle pazarlanmasi onun organik oldugu anlamina gelmez” uyarisinda bulundu. Atabas, tüketicilere “Eger bir ürünü kendiniz yetistirmiyorsaniz mutlaka organik sertifikasi olup olmadigina bakin” mesajini verdi. GEZEGENIN SAGLIGI IÇIN DE ORGANIK GIDA TÜKETMEK… Organik üretim ve tüketimin sadece insan için degil gezegenin sagligi ve iyiligi için de önemli oldugunu vurgulayan Özlem Atabas, organik ve organik olmayan (konvansiyonel) gidalarin arasindaki farklari söyle siraladi: *Organik ürünlerin kokusu, aromasi, damakta biraktigi gerçek tat konvansiyonel bir ürünle asla karsilastirilamaz. Bunun yaninda son kullanma tarihini uzatmak için koruyucu kullanilmadigindan organik gidanin daha taze oldugu söylenebilir. *Bazi bilimsel çalismalar, organik besinlerin konvansiyonel olarak yetistirilen benzerlerinden daha fazla vitamin, mineral, antioksidan gibi besin ögelerine sahip oldugunu göstermektedir. Ek olarak koruyuculara, kimyasallara ve besinlere alerjisi olan insanlarda sadece organik besinleri tükettiginde bu semptomlarin azaldigi veya yok oldugu görülmüstür. *Organik ürünler pestisit, fungusit, herbisitler ve insektisit gibi kimyasallari içermez. Suni gübre, GDO’lu tohum kullanilmaz. Bu kimyasallarin ve yapay maddelerin bölgesel tarimda çokça kullanilan ve yedigimiz besinlerin içinde veya üzerinde kalan kalintilarin riski büyüktür. Bugün otizmden, hormon bozukluklarina, kanserden alerjilere birçok kronik hastaligin sessiz tetikleyicileri oldugunu bilimsel kanitlariyla biliyoruz. * Organik çiftçilik çevre için daha iyidir. Ekolojik tarim uygulamalari hava kirliligini azaltir, suyu korur, toprak kaymasini azaltir, toprak verimliligini arttirir ve daha az enerji kullanir. Organik çiftçilik küçük hayvanlar ve kuslar için de daha iyidir; çünkü kimyasal ilaç kalintilari kuslar, arilar ve küçük hayvanlar için yeniden üremeyi zorlastirabilir ve hatta onlari öldürebilir. *Organik çiftlikler daha verimli topraga sahip olma, daha az enerji kullanma ve daha fazla karbon tutma egilimindedir. Arastirmalar, organik çiftliklerin geleneksel tarima kiyasla %45 daha az enerji kullandigini, %40 daha az karbon emisyonu açiga çikardigini ve %30 daha fazla biyolojik çesitliligi tesvik ettigini göstermistir. TÜRKIYE’DE ORGANIK GIDAYA OLAN GÜVEN DÜSÜK Türkiye’de organik üretime olan güven düzeyinin çok düsük oldugunu belirten Atabas, bu ürünlerdeki fiyat politikasinin da tüketiciyi uzaklastirdiginin altini çizdi. Ancak bu noktada aslinda konvansiyonel ürünlerin ‘fazla’ ucuz oldugunu vurgulayan Atabas, güvenli gida tüketiminin bireysel saglik giderlerini önemli ölçüde azalttigini bir kez daha hatirlatti. Atabas, Türkiye’deki bir diger sorunun da ülkemizde üretilen organik ürünlerin çok büyük bir yüzdesinin yurt disina ihraç edilmesi oldugunun altini çizdi. Bu sorunun iç piyasadaki satislarin artmasiyla çözülebilecegini vurgulayan Atabas, “Iç pazarda likidite gerçekten bizi asan bir sorun” yorumunu yapti. GEKOO NE VAADEDIYOR? GekoO’da dürüst ve adil, gida güvenligine dayali, gerekli sertifikalar ve dinamik bir kontrol mekanizmasina sahip sekilde üretim yaptiklarini belirten Özlem Atabas, ürünlerinin hammaddelerine kadar organik ürün belgesine sahip oldugunu belirtti. Paketleme asamasina kadar etkin bir sekilde kontrol edilen GekoO ürünlerinde üretim ve pazarlamanin tüm asamalarinda karbon ayak izi, geri dönüsüm gibi, doga dostu üretim ve tüketim ilkelerine dikkat edildiginin altini çizen Atabas, “Adil ve dürüst ticarete inandigimiz için uzun vade talep eden, yüksek iskontolar ile çalisan zincir marketlerden ve satis noktalarindan uzak duruyoruz. Asiri tüketimi önlemeyi, ürüne deger vermeyi, emege ve dogaya saygiyi duymayi her seferinde hatirlatiyoruz” seklinde konustu. Atabas, kadinlarin ekonomik olarak güçlenmesini ve kadin istihdamini arttirmayi hedeflediklerini de vurgulayarak, “Bu isi yapmamizin tek akilci nedeni, ekolojik tarimin küresel iklim degisikligini geriletecegine, en önemlisi yasami ayakta tutacagina inanmamiz” Afyon HABERI
Yorumlar
Yorum Yap