Gözden kaçırmayın

Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”

TÜRKIS Il temsilcisi Muharrem Uslu 1 Mayis Emek ve Dayanisma Günü dolayisiyla yazili basin açiklamasinda “Dünya bugüne geldiyse emekçilerin omuzlarinda yükselerek gelmistir. Salgin kosullarinda da dünyayi isler halde tutan yine emekçilerdir” dedi.   1 Mayis Emek ve Dayanisma Günü dolayisiyla yazili basin açiklamasi yapan Türkis Il Temsilcisi Muharrem Uslu yaptigi yazili basin açiklamasinda Salgin Hastaligi Covid 19’un bazi isverenlere bulunmaz firsat verdigini, isçi hak ve özgürlüklerine el uzatilmasi için gerekçe görüldügünü, dünyanin yeni liberalizme teslim oldugunu  belirterek su görüslere yer verdi:    DÜNYA YENI LIBERALIZME TESLIM OLDU   Salgin, bazi isverenlere adeta bulunmaz bir firsat verdi.  Salgin, isçi hak ve özgürlüklerine el uzatilmasi için “mesru” gerekçeymis gibi görüldü. Is ve gelir güvencesi zayiflatildi.  Diger yandan salgin dünyaya baska bir gerçegi de hatirlatti.  Onlarca yildir yok edilmeye çalisan sosyal devlet felsefesinin ve varliginin önemi iyice ortaya çikti… Dünyanin yeni-liberalizme teslim oldugu bir dönemde, salgina karsi devletlerin koruma ve destek önlemleri tartisma konusu oldu.    ESNAFLARIN IS YERLERI KAPANDI Devasa boyutlara gelen issizlik sorunu resmi verilere bile yansidi, görünür oldu. Ama çalisir gözüken ve fakat ücretsiz izine çikarilan milyonlarca emekçinin yasamlarini asgari ücretin yarisi bir gelirle nasil sürdürecekleri sorusu yanitsiz kaldi. Kisa çalisma uygulamasi kapsaminda olan emekçilere yapilan ödemelerin yeterli olup olmadigi sorusunun cevabi verilmedi.  Kendi nam ve hesabina çalisan küçük isletmecilerin, esnaflarin isyerleri kapanmak zorunda kaldi. Ailenin bir haftalik mutfak masrafini dahi karsilayacagi süpheli olan bir meblagla yapilan “yardim” yeterli olmadi.   EMEKÇILER BIRLIKTE MÜCADELE ETMELI Salgin tam anlamiyla sosyal devletin gücünü deneme sinavi halini aldi…  Aralarinda farkliliklar olmak kaydiyla dünyanin hiçbir ülkesi bu sinavdan geçer not alamadi… Emekçilerin büyük bir bölümü, hem salginla hem de salginin getirdigi yoksullukla mücadelede bir baslarina kaldi.  Bu durum ulus-dil-din-etnik köken ayrimi gözetmeksizin salgininin en agir vurdugu kesimin yine emekçiler ve dar gelirler oldugunu ortaya koydu… Dünyanin tüm emekçilerinin, yasadiklari zorluklara karsi beraberce mücadele etmeleri gerekliligini hepimize bir kez daha hatirlatti.   SENDIKASIZ ÖRGÜTSÜZ ISÇILIK DÖNEMI Resmi açiklamalarin ötesinde, dünyanin büyük bir bölümünde issizlik tam anlamiyla patladi; ana çalisma tarzi olmasi için isverenlerin uzun süreden beri çaba sarf ettigi güvencesiz istihdam iyiden iyiye kök saldi…Sendikal örgütlülügün önemi bu olumsuz kosullarda daha iyi anlasildi… Sendikali emekçilerin, örgütsüz ve kayit di si çalisanlara göre, salginin olumsuz etkilerinden daha az hasarla çikma imkanina sahip olduklari görüldü. Virüsün de etkisiyle, sendikasiz, örgütsüz, güvencesiz isçiler ya issizlige ya da yoksulluga mahkûm oldu.   INSANA YAKISIR ISTIHDAM SARTLARI SAGLANMALI TASERON ÇALISTIRMALARI SONAERMELI Bu sorunlarla mücadele için emekçilerin en önemli gücü örgütlenmek, sendikalasmak…Sendikalarin önemli savunma araci sosyal devlet politikalari…Artik terk edilmesi gereken yaklasim ise yeni-liberal anlayis…Üretimle saglanan milli gelir artisi, bunu saglayan genis kesimlere adaletli dagilmalidir. Yani fakirden alip zengine degil, zenginden alip fakire vermeli…Sosyal devlet yeniden ve daha güçlü bir sekilde yasama geçirilmeli… Emekçilerin is ve yasam sartlarini iyilestirecek ekonomik ve sosyal politikalar öncelikle uygulanmali, ücretli çalisanlarin vergi yükü düsürülmeli…   Devam eden toplu is sözlesmeleri müzakerelerindeki taleplerimiz karsilanmali… Insana yakisir istihdam sartlari saglanmali,  Taseron çalistirma KIT’lerde tamamiyla sona erdirilmeli, geçici olarak çalisan isçiler kamuda kadroya alinmalidir.   Bunun için bizler simdiye kadar verdigimiz mücadelenin daha büyügünü vermeye haziriz… Bu mücadelenin uzun soluklu bir mücadele oldugunu biliyoruz… Hemen çözülmesi gereken acil sorunlarimiz için ise tespit ve taleplerimizi asagidaki gibi siraliyoruz: Üç ay daha uzatilan Kisa Çalisma Ödenegi uygulamasi, salgin boyunca güçlendirilerek sürdürülmelidir. Ücretsiz izine çikarilan emekçilere yeterli gelir destegi saglanmalidir. 17 Mayis 2021 tarihine kadar uzatilan isten çikarma yasagina ragmen 4857 sayili Is Kanununun 25 madde 2. fikrasini muvazaali bir sekilde uygulayan isverenlere karsi denetim ve yaptirim getirilmelidir. Kamuoyunda “Kod 29” olarak da bilinen bu muvazaali uygulama ortadan kaldirilmalidir.   UZAKTAN ÇALISANLARI HAKLARI GÖZETILMELI Bazi büyük isletmelerin “kalici uzaktan çalisma” uygulamasina geçeceklerini duyurmalari, uzun vadede yasanacak hak kayiplarina neden olma tehlikesini de beraberinde getirmektedir. Uzaktan çalisma uygulamasina yönelik düzenlemeler, uzaktan çalisanlarin ekonomik, sosyal ve sendikal haklarini gözeterek yapilmalidir. Uzaktan çalisma kapsaminda çalisan kadin emekçilerin ev içi is yükleri egitim ögrenim çaginda olan çocuklarinin da evde bulunmalarindan dolayi daha da artmistir. Bu durum, kadinlarin is-yasam dengesi sorununu yogunlastirmistir. Ilgili sorunun üstesinden gelinmesi için düzenlemeler yapilmasi zorunludur. Salginin yayilim hiziyla asilama hizi arasindaki dengesizlik mutlaka giderilmelidir. Fabrikalarda, bürolarda, her türlü kalabalik ortamda, fiziki temasin yogun oldugu yerlerde çalisan emekçiler asi programindaki öncelikli kapsama alinmalidir. Salginla mücadelede sorumlulugun bireylere birakildigi bir yaklasimdan, etkin ve önleyici toplumsal yaklasima geçilmesi bir zorunluluktur. Toplumsal etkin ve önleyici salginla mücadele programi, bireylerin salgina karsi mücadele istegini de güçlendirecektir.     DAHA BÜYÜK MÜCADELEYE HAZIRIZ   Bes bin yillik insanlik tarihi zorluklarla mücadeleler tarihidir. Bu zaman dilimi içinde sayisiz savas, hastalik ve kiyim görmüs insanlik her zaman, çalisanlarin, isçilerin, emekçilerin fedakârliklariyla yeniden ayaga kalkmistir. Dünya bugüne geldiyse emekçilerin omuzlarinda yükselerek gelmistir. Salgin kosullarinda da dünyayi isler halde tutan yine emekçilerdir. Emekçilerin yok sayildigi, haklarinin gasp edilmeye çalisildigi, güvencesizlige, issizlige ve sefalete mahkûm edildigi bir dünyada ne salginla mücadele edilebilir ne de hayat sürdürülebilir. Geçmiste oldugu gibi bugün de emekçiler, verecekleri mücadelelerle tüm insanliga güzel günleri getireceklerdir.         Afyon HABERI