Gözden kaçırmayın
SAADET PARTİSİ YENİ GENEL BAŞKANI MAHMUT ARIKANGara’da alçakça sehit edilen 13 sivil vatandasimiza Allah’tan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize sabir ve bassagligi diliyorum. Sivilleri dahi hedef alan hain terör örgütü PKK’yi siddetle lanetliyorum. BILIM KURULU KARARLARI Ülkemizde alinan bütün kararlar artik Bilim Kurulu üyelerinin beyanlariyla alinmaktadir. Bu kurul üyeleri saglik adina tedbirler açiklamaktadirlar. Ancak açiklanan kararlarin sagliga faydali mi, yoksa zararli mi oldugu tartisilir durumdadir . Zira insan sagligi tek basina düsünülemez ve insan bir makina degildir. Acaba bu kurul tedbirleri açiklarken insan sagligina ekonominin etkilerini göz önünde bulunduruyor mu? Ekonomik durumu iyi olmayan insanin sagligi da olumsuz etkilenecektir. Aylardir kapali olan esnafin bu durumdan nasil etkilenecegi göz önüne aliniyor mu? Acaba bu kurul insan sagligina psikolojinin etkilerini göz önüne aliyor mu? Bir insanin moral ve motivasyonu düsükse herhangi bir hastaligi yenebilmesi çok zordur. Moral ve motivasyonu yükseltecek faaliyetlerden birisi de es dost ziyaretidir. Bir odaya kapanarak geçirilecek 14 günün psikoloji üzerine etkisi düsünülmüs müdür? Bir digeri ise umutlaridir. Hayata umutla bakamayan insanimizin hastaliklara yakalanma riski arttigi gibi, yakalandigi hastaliktan kurtulma ihtimali de zorlasmaktadir. Acaba bu kurul üyeleri temiz havanin ve yürümenin insan sagligina etkilerini göz önüne aliyor mu? Günesli günlerde bile sokaga çikma yasaklari uygulanmasi dogru mudur? Bilim kanit üzere olmasi gereken bir faaliyettir. Geldigimiz noktada maskenin ise yaradigina dair bilimsel bir kanit yoktur. PCR testinin güvenilir olduguna dair kanit yoktur. Asinin etkinligi ve koruyuculugu konusunda yeterli kanit yoktur. Asinin kisa ve uzun vadeli yan etkileri konusunda yeterli bilgi yoktur. Bu kadar yokluga ragmen kurul üyelerinin bunlarda israr etmesi dogru mudur? Acaba bilim sadece adinin önünde profesör yazanlarin söyledikleri midir? Ve bu söylenenler tartisilamaz gerçekler midir? Ülkemizin en önemli gündeminin ekonomi oldugunu hep tekrarliyoruz. Iktidar her ne kadar ‘yoksulluk sorun olmaktan çikti’ dese de geçim sikintisi bir numarali gündemimizdir. Biz söyleyince kiziyorlar, dinlemiyorlar. Kendi gazeteleri bile ile alis veris önerilerini birinci sayfada veriyor. Eger ülkede geçim sikintisi yoksa neden alis veris önerisi hazirlaniyor? ISSIZLIK ORANLARI Iktidara yakin medya millete fakirlik, çaresizlik asilarken, iktidar algi olusturma derdinde. TÜIK’e göre issizlik düsmüs. Is gücüne katilim sayisi artmis, isten çikarmalar artmis, istihdam azalmis, ama issizlik düsmüs. Iktidar sorunlari çözmek yerine üstünü örtmekte kullandigi materyallerden birisi algi. Iste bu da bir algi. INSANIMIZIN DERDI Digeri ise suni gündem. Son suni gündem ise ‘kim aya gitmek ister’ olmustur. Sayin Cumhurbaskani, bu ülkede çalisanin derdi Ay’a gitmek degil, ay sonunu getirebilmektir. Issizin derdi Ay’a gitmek degil ise gidebilmektir. Esnafin derdi Ay’a gitmek degil, dükkanina gidebilmektir. Ögrencinin derdi Ay’a gitmek degil, severek yapacagi isini ögrenmek için okuluna gidebilmektir. TARIMIN IÇINDE BULUNDUGU DURUM Çiftçinin ise derdi Ay’a gitmek degil, artan maliyetlerden dolayi ekmekten vazgeçtigi tarlasina gidebilmektir. Iktidar çiftçinin sikintilarini görmek ve çözüm bulmak yerine cebindeki telefonuna bakmaktadir. Çiftçilerimiz, almasi gereken destegi alamamaktadir. Bugün itibari ile çiftçinin kullanmak zorunda oldugu kimyasal gübrelerin fiyatlari 150 lira ile 200 lira arasindadir. Bir torba gübre ortalama 170 lira. Bir litre mazot 6,81 lira. Elektirige sürekli zam geliyor. Bütün bunlara ragmen üreten çiftçi ürününü satamiyor. Iki yil önce fiyat artislari nedeniyle sogan ve patates depolarini basan iktidar bugün üreticinin satamadigi patates ve soganlar için kilini kipirdatmiyor. Kendi çiftçisinden 1650 liraya aldigi arpayi, yurt disindan 2000 liraya aliyor. Sebebi sorulunca ‘piyasayi düzenlemek için 2000 liraya alip 1475 liraya yurt içine satiyoruz. Aradaki farki hazine karsiliyor’ diyor. Su zihniyete bakar misiniz? Piyasayi düsürmek için zarar edeceginize, çiftçinin maliyetini düsürsenize. Mazottan vergileri kaldirin. 1- Yetersizdir. Kendi çikardiginiz kanuna göre tarima ayrilan destek miktari bütçenin %1’i olmasi gerekirken, bu yil ayrilan pay bütçenin % 0,5 i yani yarisidir. 2- Zamansizdir. 2019 yili destekleri bile hala çiftçiye ödenmedi. 3- Yanlistir. Arazi miktarina göre destek degil ürün birim miktarina göre verilmelidir. 4- Seffaf degildir. Verilen destegin ne kadarinin gerçek çiftçiye ulastigi bilinmemektedir. Çiftçinin derdini dinlemek yerine, cebindeki telefona bakan bir zihniyetle problemlere çözüm bulunmasi mümkün degildir. problemler ancak liyakat sahibi ehil insanlara görev verildigi zaman çözülebilir ve bu yapildiginda ülkemizin çözülemeyecek bir sorunu yoktur. Bu düsüncelerle hepinize tesekkür ediyor, hayirli günler diliyorum. Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez Ilçe Baskani Orhan Arslan. Afyon HABERI
Yorumlar
Yorum Yap