Gözden kaçırmayın
Tüm Öğretmenlerimizin Günü Kutlu OlsunTaksim Gezi Parki’nda agaçlarin yerinin degistirilmesini ‘agaçlar katlediliyor’ bahanesiyle firsata çevirmeye çalisanlar, 28 Subat’in psikolojik harekâtini andiran söylem, yöntem ve eylemlerle darbe arayisina girenler, Bogaziçi Üniversitesi’ndeki ortami kendisine uygun bir zemin olarak görenler yeni bir tezgâh pesindeler. Hukuka, kanuna ve mevzuata uygun olarak gerçeklestirilen rektör atamasini kendi ideolojik saplantilarina uygun bulmayanlar, algisal yöntemlerle, tepkisel söylemlerle bir eylem kapasitesi olusturma gayretkesligi içindeler. Yeni atanan rektörün daha önce bir siyasi partiden aday oldugu bahanesiyle rektör olarak görevlendirilmesine karsi çikanlarin siyasi özgürlüklerden ne anladigi, amaçlarinin bilim degil, sadece ideoloji oldugu, bazi hak ve özgürlükleri sadece kendilerine yakistirdiklari, vandalliklarindan ve sürekli darbe arayislarindan açikça belli olmaktadir. Iliklerine kadar islemis vesayetçi, darbeci ahlaksizlikla hareket edenlerin kamu kurumlarinin devlete ait millete hizmet mekâni oldugunu bilmeleri, bilmiyorlarsa da ögrenmeleri gerekmektedir. Bu güruh, her ortamda akademisyenlere ve kamu görevlilerine siyaset yasaginin kaldirilmasini savunurken, kendilerinden görmedikleri kisilere karsi ne kadar gaddar ve sekter olduklarini bir defa daha gösterdiler. Gösteri adi altinda sürdürülen arbedede üniversite ögrencilerinden ziyade terör örgütleriyle iltisakli kisilerin olmasi, isin amacini ve mesruiyet derecesini zaten göstermektedir. Ayrica, nereden zuhur ettikleri belli olmayan sapkin bireylerin olusturulan kaotik ortamda ortaya çikmalari, kendilerine alan açmaya çalismalari, seslerini duyurma gayretleri, bu topraklarda asla gerçeklesmeyecek mesruiyet arayisiyla kinlerini kusmalari beyhude bir çirpinmadir. Kiblemiz olan Kâbe’nin resmini saygisizca yere atanlar, kendi ögrencilerini fisleyenler, ‘mesele Bogaziçi degil, sen hâlâ anlamadin mi’ pankartiyla ‘Gezi’yle akrabaligini ortaya koyanlar, aradiklarini asla bulamayacaklardir. Milletimiz, bu ve benzeri olaylari ve tezgâhlari basiretiyle görmekte, ferasetiyle degerlendirmekte, sabirla ve tahammülle izlemektedir. Biz her zaman düsünce ve fikir özgürlügünden yanayiz. Magdur olan herkesin hakkini arariz, sözcülügünü yapariz. Fikrine katilmasak bile herkesin düsüncesini ifade etmesinden yanayiz. Ülkemizde elbette insanlar demokratik haklarini kullanmali, gösteri yapabilmeli, yürüyüsle hak arayabilmelidir. Ancak küresel güçlere payandalik yapanlarin, ipleri emperyalistlerin elinde olan kuklalarin, kendini kamufle eden etki ajanlarinin, milletin iradesine ipotek koymak isteyenlerin, vesayet özlemiyle her seye tesne olanlarin vandalliklarini özgürlük saymak safdilliktir. Egitim-Bir-Sen olarak, yasaklarin ve sinirlamalarin kalkmasi, özgürlük alanlarinin genislemesi için mücadele ederken; görüntüsü yerli, zihniyeti yabanci, istiklal mücadelesinin manasini bilmedigi için istikbali müstemleke temsilciligi olarak hayal eden, kaosla beslenen bu zihniyetin milletimizin iradesine ket vurmasina, devletin bagimsizligina karsi, 28 Subat’ta, 17/25 Aralik’ta, 15 Temmuz’da oldugu gibi, ayni kararlilikla duracagiz. Mustafa ARSLAN Egitim Bir-Sen Sube Baskani Afyon HABERI
Yorumlar
Yorum Yap