Gözden kaçırmayın
MHP’NİN AFYON’NDAKİ TOPLANTISINDA BÜYÜK COŞKU“Bu iktidarin vedasi; bu milletin felahi, refahi ve gelecegi olacaktir” (DP Basin Merkezi – 08 Ocak 2021) Demokrat Parti’nin 75. Kurulus Yildönümü bu yil Konya’da kutlandi. Kutlama programi Konya il Kongresi vesilesiyle Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal, Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Genel Baskan Yardimcilari, Genel Merkez yöneticileri, teskilat mensubu il ve ilçe baskanlarinin katilimiyla Konya’da gerçeklestirildi. “Hafik Belediye Baskani Selahattin Çuhadaroglu Demokrat Parti’ye katildi” Konya Anemon Otel’de gerçeklestirilen ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile Konya Il Baskani Hasan Varlisenet’in de birer konusma yaptigi programin sonunda daha evvel Demokrat Parti’de ilçe baskanligi görevinde bulunmus, son seçimlerde MHP’den seçilmis Hafik Belediye Baskani Selahattin Çuhadaroglu da partiye katilim sagladi. “Ümit ederim ki biz ABD’deki ayni durumu 2023’te yasamayiz” Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal, “Bizler memlekete divane birer dervisiz; fikrimiz de millet zikrimiz de millet!” diyerek basladigi konusmasinda ülke gündemine dair degerlendirmelerde bulundu. Uysal, ABD’de meydana gelen olaylarla ilgili olarak “ABD’nin baskentinde Kongreyi bastilar. Bir dengesiz, birakmamak için tüm kurumlari yerle bir edecek bir tavir içerisinde. Tahrik ettigi insanlar kongreyi basti. Türkiye’de ise bakiyorum; Meclis Baskanindan hükümet yetkililerine kadar hepsi akil veriyorlar. Orada olup biteni izleyince ister istemez düsündüm; ümit ederim ki biz ayni durumu 2023’te yasamayiz” diye konustu. “Önceki Ak Partili rektörden randiman alamadiniz mi? Genel Baskan Uysal, Bogaziçi Üniversitesi’nde yasananlar üzerine ise “Bogaziçi Üniversitesinin bir önceki rektörü de zaten Ak Parti Milletvekilinin kardesiydi, ondan bile randiman alamadiniz” dedi ve pesinden önce sakal birakip sonra sakalini kesen ve sakaldan randiman alamadigini söyleyen bir Bayburtlu hikayesi anlatarak göndermede bulundu. Tarim Bakanindan Milli Egitim Bakanina, Salik Bakanindan Meclis Baskanina, TÜIK’ten KÖI projelerine kadar degerlendirmeler yapan Uysal, iktidara sert elestirilerde bulundu. Iki saate yakin süren konusmasinda Demokrat Parti Genel Baskani Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal’in yaptigi konusmanin tam metni söyle: “Memlekete divane birer dervisiz; fikrimiz de millet zikrimiz de millet!” Konya’da, Mevlana Hazretlerinin manevi huzurunda, Selçuklu’nun baskentligini yapmis bu bereketli topraklarda böyle anlamli bir günde sizlerle birlikte olmanin degeri bambaska. Bugün, bu Aziz Milletin mutemet bildigi partimizin, adalet ve demokrasinin teminati bu hareketin kurulusunun 75. Yildönümü. 75 yildir derdi millet, davasi memleket bu hareketin yildönümü. Hani diyor ya Mevlana Hazretleri; “Ask nasip isidir hesap isi degil! Ask adayistir arayis degil!” Siyasal hesaplarla, günlük kaygilarla, dünyevi telaslarla degil askla geçmis 75 yil. Millete yaslanarak, kendini millete, memlekete adayarak geçen 75 yil. Bizler memlekete divane birer dervisiz; fikrimiz de millet zikrimiz de millet! Bizler Yassiada’yi, Zincirbozan’i “çilehane” bilmis, yasaklar ve zindanlari “erbain” olarak degerlendirmis bir davanin sahipleriyiz. Her inziva döneminde millet için, memleket için Allah’a dua etmis, asla sahsi ikballer pesine sürüklenmemis bir anlayisin neferleriyiz. Biz bitmeyiz insallah, bitmez bizim memleket, devlet sevdamiz. Dile kolay; 75 yil! 75 sene evvel, millet aski ile hayata baslayan, hizmet aski ile daga tasa yayilan demokrat gelenek, bugün iste bu 75 yillik emeginin, 75 yildir aldigi hayir dualarinin sayesinde ve elbet, basta milletin kalbinde ayaktadir. Demokrat gelenek, kutlu bir davanin hizmetini, nerden gelirse gelsin zulmün hezimetini gaye edindik. Iste bu gaye, Demokrat Parti’yi 75 yillik ömründe, her daim zulmün hedefi haline getirmis, Türk siyasi tarihinin gerçek magduriyetini demokratlarin yasamasina sebep oldu. Her ne sartta olursa olsun, demokrasi inanci ve gögsündeki imani ile her türlü zorluga sebat eden demokratlar, milletin sevgisini ödül bilebilmistir, bilmeye de devam edecektir. “Vur kazmayi Ferhad, çogu gitti azi kaldi” Konya’dayiz, Mevlana’dan çokça söz etmek icap eder. Yine Mevlana Hazretleri’nin bir sözünü hatirlatmak istiyorum; “Her zorlugun sonunda dogan bir isik vardir. Eger elleriniz diken yaralariyla kan revan içinde kaldiysa, güle dokunmaniza çok az kalmis demektir.” Hani diyor sair; “Vur kazmayi Ferhad, çogu gitti azi kaldi.” Allah’in izniyle bu zulüm dönemini, bu yagma dönemini, bu kravatli soygunlar dönemini yine demokratlar olarak bizler iste bu 75.yildönümünde Konya’da yeniden mücadele olarak vatan topraginin sinesine düsürecegimiz, gönüllere düsürecegimiz cemreler misali kiyama kalkarcasina bu dönemi de hep beraber bizler bitirecegiz. Az kaldi kiymetli dostlarim, az kaldi. Millet için gücünü milletten alarak, milletin kazanci için kosturup milletin refahina tanik olmaya az kaldi. Bu Aziz Milletin adaletle bulusmasina, demokrasiye ulasmasina, bizlerle bulusmasina az kaldi. Bakin günbegün büyüyoruz. Millete olan askimizla büyüyoruz, millet için kurdugumuz hayallerimizi büyütüyoruz ve Yeniden Büyük Türkiye ülküsü için bir kez daha vira bismillah diyoruz. Bir de hatirlatma yapmak istiyorum, bizler bizler Besmeleden nemalanmak için degil rahmet umarak çektik, çekiyoruz. “Türkiye’nin bir “demokrasi” tarihi varsa bu Demokrat Parti sayesindedir” 75 yil; koca bir ömür aslinda. Anlatmak zor belki ama anlamak zor degil. Koca bir ülkenin her kösesinde hizmetleri ile imzasini atmis bir koca çinar Demokrat Parti. Dahasi bugün en temel tartismalarimizin bile 75 sene önce cevabini vererek, bu ülkenin en temel sorununun demokrasi oldugunu söyleyerek dahi büyük bir hizmet vermistir. Türkiye’nin bir “demokrasi” tarihi varsa bu Demokrat Parti sayesindedir. Dahasi bugün tartisilabilecek kadar dahi olsa var olan demokrasinin harcini demokratlar karmistir. Kaynaklari yeterli, üretim araçlari yetkin, üreticisi istekli Türkiye’nin yasadigi kriz sadece ve sadece gelmeyen adalet ve islemeyen demokrasi temellidir. Bakin bizler “demokrasi ekmegimiz, asimiz” diyoruz. Ve nihayetinde iktidarin demokrasiyi örseleyerek milletin ekmegini askiya, asini nasil aziya aldigini da görüyoruz. Insanini yasatamayan, esnafi, çiftçiyi, üreticiyi magdur eden, bir devlet tesekkülü düsünülebilir mi.. Hesap vermeyen, kendi hesaplari nedeniyle memlekete dair hesaplari erteleyen, hatta memleketin gelecegini hiç hesap etmeyen bir anlayis var karsimizda. “Bu iktidarin vedasi artik bu milletin felahi olacaktir, refahi ve gelecegi olacaktir” Tümüyle, her alanda yasanan bir krizin ortasindayiz. Çikis için gösterilen her yolu kendileri için “gidis” olarak tasavvur edenlerin hegemonyasinda bir memleket olduk. Milletin huzuru adeta bu iktidarin huzursuzlugu haline gelmistir. Ve iktidarin vedasi artik bu milletin felahi olacaktir, refahi ve gelecegi olacaktir. Türkiye Istatistik Kurumu (TÜIK) neredeyse bir illüzyon kurumu haline geldi. Issizlikle mücadele etsinler dedik, sayilarla mücadele ettiler. Enflasyonla mücadele etsinler istedik, gerçek enflasyon rakamlarini açiklayanlari görevinden ettiler. Salginla mücadele etsinler istedik, salgina dair gerçekleri konusanlara müdahale ettiler. “Iktidar bugün hangi degeri bayraklastirmissa o degerin altinda kalmistir” Bizim istedigimiz; milletin hakikatle karsi karsiya kalmasidir. Aslinda görülüyor ki bu iktidar kendisiyle mücadele etmistir. Dün söylediklerini unutmus, 2002’de ortaya koyduklari hangi iddia varsa, hangi degeri bayraklastirmislarsa o degerin altinda kalmislar ve kaybetmislerdir. Bugün, söyleyecek sözleri kalmamistir. Inanin yalanlari da yoktur. Yalanlari da kalmayinca bu milletin ortak degerleri olan ne kadar milli dini degerleri varsa onlari sirküle ederek acaba bu havuzdan yeniden su alabilir miyiz telasindalar. Ama bilsinler ki milletimiz uyanmistir. Milletimizi artik uçuyoruz, kaçiyoruz diyerek sattiginiz hayallerle avutabilme imkaniniz yok. “Ankapark’in hesabini sormayanlar Istanbul Borsasi’nin yüzde 10 satisi ile övünüyor” Enflasyon rakamlariyla oynadiniz, milleti ekmeginden ettiniz. Yasadigimiz salgin sürecinde gerekli tedbirleri almadiniz, yedek akçelerini tüketerek hazirliksiz yakalandiniz bir de rakamlari manipüle ederek milletin cani ile oynuyorsunuz. Bütün bunlarin bilincindeyiz. Vicdani, izani, insafi terk ettiniz. Dünya nimetleri bunlara nefis geldi. Her seyle mücadele ettiler de bir tek kendi doymak bilmez nefisleri ile mücadele edemediler. Memleketi parsel parsel pazarladilar, yetmedi hisse hisse dagitmaya basladilar. Ankara’da 750 milyon dolara çöp haline getirdiginiz Ankapark var onun hesabini soramiyorsunuz, öbür tarafta Istanbul Borsasinin yüzde 10’unu 200 milyon dolara sattik diye övünüyorsunuz. Bu ülkenin kaynaklarini heba ettiniz. Bu ülkenin kaynaklarini keyfi bir yönetim anlayisiyla yok ettiniz. Kendilerinden önce hiçbir sey yapilmamis gibi davrandilar, milletin kefen parasina kadar yandasa dagittilar. “Millete lütfetme hakkiniz yoktur” Karsisinda vatandasi bulunca da karli dagdan kar bagislarcasina lütuf dagittiklarini zannettiler. Oysa bilmiyorlar ki o dagittiklari kaynagi alin terinden bu devletin beytül malina koyan milletimizdir. Millete lütfetme hakkiniz yoktur. Millet ödevlerini yerine getiriyor ama haklarinin da bilinci içerisinde sizden hesap vermenizi istiyor. Bugün uçuyoruz kaçiyoruz derken aci reçete noktasina geldik. “Onlar için yolun sonu göründü” Sinirsiz yetki istediniz, sifir denetim mantigiyla cumhurbaskanligi hükümet sistemi adi altinda yerli ve milli diyerek bir pazarlama yaptiniz günün sonunda bedelini milletimiz öder hale geldi. Bugün eger çift haneli issizlik rakami varsa, çift haneli enflasyon rakami varsa, çift haneli faiz oranlari varsa iste bu sizin is bilmezliginizdir. Milletimiz 18 yil içerisinde mazeret birakmayacak sekilde size temsil yetkisi verdi, size güç verdi, anayasayi destirecek kadar güç verdi. Size kendisinden önceki hükümetlerin toplamindan fazla bütçe verdi. Siz bu ülkenin banisi, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten daha fazla zaman tanidi. Yolun sonunu gördük artik. Yolun sonunda milletimizi açliga, sefalete, bulundugu cografyada kendi geleceginden endise eder hale getiren bir siyasi akilla sistematik çöküsle karsi karsiya biraktiniz. Ancak bunca satilanin, bunca peskes çelinenin bedelini de, milletin kefen parasina kadar yana, yandasa dagittilar. “Devletin partisi devlerin kilicini kusanmis, hükümetin arabasina binmis, idealsiz cansiz bir kadrodan ibaret kalmistir” Bugün 75. Yilini idrak ettigimiz Demokrat Parti’nin 1947’deki 1. Olagan Kongresinde siyasi tarihe Hürriyet Misaki olarak geçmis oradaki irademizle bugün, iktidara sesleniyoruz. Dört günlük kongrenin son günü sabaha karsi verilen takrirle kürsüye gelen Menderes söyle konusmustur: Devletin partisi devlerin kilicini kusanmis, hükümetin arabasina binmis, idealsiz cansiz bir kadrodan ibaret kalmistir diyerek o gün nasil tek parti iktidarina karsi haykirmis ise biz de bugün ondan 74 yil sonra aynisini söylüyoruz. Karsimizda iddialariyla sinanmis bayrak yaptigi bütün degerlerin altinda kalmis milletimizin inanan insanlari olan güvenini bile yerle bir etmis cansiz ve idealsiz kadrodan baska bir siyasi parti olmaktan çikmis, bir kisinin fan kulübü haline gelmis ve varlik sebebi o bir kisiyi, ailesini, efradinin yaptigi hukuksuzluklara, yolsuzluklari, usülsüzlükleri savunmaktan ibaret kalmis bir parti olarak Adalet ve Kalkinma Partisi’ne ayni seyleri söylüyoruz. Daha önce de çesitli vesilelerle ifade ettim; “ülkede pozitif olan tek sey koronavirüs” diye. Eksik söylemisim; ne kadar kötü ise varsa, milletin zararina ne varsa hep pozitif yönlü büyüyor, yani artiyor. Bakin enflasyon, issizlik, yoksulluk artiyor. Iktidara göre “göreceli” bir artis var belki, yani nereden baktigina bagli olarak degisiyor. “Kendi sofralarinda bir tek kus sütü eksik” Tabi sorun surada, iktidar hiç milletin yanindan, milletin arasindan bakmiyor meselelere. Sizin bizim vergilerimizle kazancini garanti ettikleri 3-5 sirket patronunun masasindan, ihalesiz peskes çekilen projelerden haksiz milyarlarca lira kazanan beylerin sofrasindan bakinca bir tek sofralarda kus sütü eksik. Lakin biz biliyoruz; bu ülkede millet için artik sofralar eksik. As yok, ekmek yok sofralarda, Is yok hanelerde, milletin cebinde para yok, dahasi milletin gelecegine dair umutlari yok. Bugün ülkenin en büyük sermayesi yetismis insan gücü de kendi dogdugu topraklarda bugün hayal kuramaz haldedir. “Zamani tüketmisler, hala bize zaman verin diyorlar” Bolca kaygi, bolca korku, bolca dert, sikinti var. Bunlarin bu milletten ne istedigini hala anlayabilmis degiliz. Onca zamani tüketmisler, hala bize zaman verin demekteler. Millet ömür boyu çalissa, yemese içmese de sizin farkli bir soygun anlayisiyla KÖI Projeleri ile servetini “garanti” ettiginiz sirketlere olan borçtan kendi hissesine düseni ödeyemez. Bakin su Konya’ya! Tahil ambariydi buralar. Ne bereketliydi topraklari. Ektigin biçilir, attigin serpilirdi. Maalesef simdi çiftçilerimiz alin terinin karsiligini alamamaktadir. Tarim Bakani “Pilot brövem vardi olsam olsam Ulastirma Bakani olacagimi düsünmüstüm” diyor Tarim Bakanina soruyor biri, Tarim Bakani oldunuz diyor, Tarim Bakani da cevapliyor; tarim bakani olacagimi hiç düsünmemistim, pilot brövem vardi olsam olsam Ulastirma Bakani olacagimi düsünmüstüm ama beni Tarim Bakani atadilar diyor. Bu beklentisi olan birisi Türk tariminin, çiftçisinin derdine deva olabilir mi, meselelerine çözüm üretebilir mi? Bütçe görüsmeleri sirasinda Ordu Vekilimiz Cemal Enginyurt, Tarim Bakanina; “Sizin yanlis beyanlariniz Karadeniz’de yüzbinlerce aileyi ekmeginden ediyor, findik fiyatini sizin yanlis beyanlariniz düsürüyor” dedi, Sayin Bakan da eveledi geveledi. “AKP, en fazla ihaneti en fazla destek aldigi Imam Hatiplere yapmistir” Tek kisilik bir devlet tesekkülü haline getirmissiniz, bakanlarin zaten varliginin da yoklugunun da anlami yok. Egitimin riskini alamadilar piyasadan birini getirdiler, milletimiz ona da bir kredi açti ama bugün maalesef egitimi ideolojik bir paranteze hapsederek sadece ve sadece kendi siyasetlerini bir iman meselesi haline getirecek nesiller yetistirmek için kodladiginiz bu egitim sisteminde en fazla ihaneti Adalet ve Kalkinma Partisi en fazla destek aldigi Imam Hatiplere yapmistir. Niteligini yok ettiniz. Yüz binlerce insan buralarda okuyor ama üniversite sinavlarinda sifir çeker halde. Bunlarin hesabini milletimiz sormak durumundadir. Önümüzdeki 3-5 yillik periyodu Türkiye olarak dünyada yeni yeni güç merkezlerinin yükseldigi bir dönemde demokrasisinden hukukuna ekonomisinden egitim sistemine baslayarak bu çagin icap ettirdigi bir politik çerçeveye kavusturamaz isek her zamankinden fazla risk altindayiz. Bulundugumuz cografyada Türkiye’yi orta ölçekli bir güç olarak kodlayamaz isek her zamankinden daha fazla dis müdahalelere maruz kalacak bir Türkiye olarak pek çok meydan okuma ile karsi karsiya kalacagiz. “Komsu ülkelerinizde rejim degistirecegiz dediniz, bedelini milletimiz ödüyor” Türkiye Cumhuriyeti’nin dis islerini bu ülkenin milli beraberligi ve bütünlügü için kodlayacaginiza iktidar partisinin siyasi iliskileri uluslararasi iliskileri olarak kodlarsaniz bugün yolunuzu bulamazsiniz. Komsu ülkelerinizde rejim degistirecegiz dediniz bedelini 4 milyondan fazla mülteciyi bagrina basmak zorunda kalan Türk Milleti ödüyor. Sinir kapilarini kapattiniz Türkiye’nin üretim niteligine baktiginizda ihracat için en büyük kapilar olan bu kapilari üreticinin, ihracatçinin önünde yapisal barajlar haline getirdiniz. Büyük Liderimiz Demirel söyle diyor; etrafinizda öncelikle dost çemberler olusturacaksiniz. Siyasetinizin temel hedefi bu olmalidir. Dost çevrelerinizle beraber ülkeye ihtiyaç duydugunuz sanayinize ihtiyaç duydugunuz kaynaklari elde edeceksiniz. Ama bu sözleri anlamayanlar bu sözleri idrakinde yasatamayanlar Ortadogu’da masada yok iseniz kendinizi menüde bulursunuz diyen Disisleri Bakanimiz Hasan Sabri Çaglayangil’in bu veciz sözünü büyük bedeller ödeyerek ögrenmeye ihtiyaç yoktur. Bunca yil yanlista israr ettiniz simdi tikandiginizi görünce Israil’den baslayarak bu iliskilerini yine milleti düsünerek degil kendilerini her seyin önüne koyarak milletin bekasindan daha fazla kendi bekalarini düsündükleri için bu iliskileri yeniden tanzim etmeye çalisiyorlar. Türkiye bir imparatorlugun bakiyesi olarak bulundugu cografyada manevi cografyamiz dedigimiz ilgi ve etki sahamizda bulunan tüm cografyalarla iyi iliskiler kurmak durumundadir. Öncelikle kendi insaninin milli güvenligi için öncelikle kendi insaninin refahi için bunu yapmalidir. Bölgenin ve insanligin huzuruna, refahina hizmet edecek bir sekilde siyaseti tanzim etmelidir. Yanlislardan dogruyu bulabilme imkaniniz yok. Bu yanlislarin neticesinde bugün bu iktidarin varligiyla beraber Türkiye’nin kendisine yeni bir yol açabilme imkani yok. “Böyle pahali bir tecrübeye ihtiyaç var miydi?” Bizler bu hareketin nereden geldigini biliyoruz. Türkiye’nin de nereden geldigini biliyoruz. Kendilerinden önce bu büyük ülkeyi yok varsayanlar bugün her tür imkanindan, imtiyazindan yararlanir haldeler. Islerine geldiginde nimetler cebe, islerine gelmediginde külfetler baskasinin hanesine. Olsun, o külfetleri biz karsilariz. Maliye Bakanini degistirdiler, atadiklari kisilere bakin; Merkez Bankasi Baskanini degistirdiler, atadiklari kisilere bakin. Ülkenin düzenini yerle bir ettiler. Böyle pahali bir tecrübeye ihtiyaç var miydi? Hani 300 sene ömrümüz olsa tamam siz deneme yanilma yöntemiyle ögrenin diyecegiz ancak o kadar ömrümüz yok ki. Arik bunlara sabredebilme imkanimiz kalmamistir. Bu ülkenin büyüklügüne ve ferasetine uygun bir akli kadro ile birlikte ortaya koydugunuzda millet zaten destek vermistir. Umudumuz Saban modunda yollara düsenler olabilir. Biz büyük bir geçmisin bize miras biraktigi idealleri yeniden büyük sairimiz Mehmet Akif’in “Dogrudan dogruya alip ilhami Kuran’dan asrin idrakine söyletmeli” dedigi gibi iste bugün 75 sene öncesinin ruhundan sizan fikirlerle yogrulmus bir fikri, iradeyi yeniden Türk milletine söylemek için yola çiktik. “Bogaziçi Üniversitesinin AKP’li bir önceki rektöründen randiman alamadilar” Konuyu yine egitime getirmek istiyorum. Ülkede zaten birkaç tane kalmis önemli kurum kalmis, bari bunlarla ugrasmayin. Bogaziçi Üniversitesinin bir önceki rektörü de zaten Ak Parti Milletvekilinin kardesiydi, ondan bile randiman alamadiniz. Çok sevdigim bir Bayburtlu hikayesi var: Bayburtlu Istanbul’a göç etmis Fatih Çarsamba’da dükkan açmis. Saga bakmis dola bakmis, herkes bir dini örgüte intisab etmis, O da bir yere intisab etmis. Sakal birakmis, salvar giymis, cübbe giymis. 3 ay 5 ay 8 ay derken bakmis islerde ne artis var ne eksilme. Sonunda sakalini kesmis, cübbesini, salvarini çikarmis. Komsular merak edip sormuslar; hayirdir Bayburtlu demisler. Vallahi sakaldan randiman alamadik demis. “DP’ye, MHP’ye, CHP’ye operasyon çekilirken memnundunuz” Bunlar her seyi sadakat üzerine atadiklari insanlardan bile randiman alamaz haldeler. Aklin disina çikarsaniz sizi hiçbir sey kurtaramaz. Bu ülkenin yerlesik anayasasina, kanunlarina, yerlesik kurum kültürünü yerle bir edecegim, devleti ele geçirecegim diye attigini adimlarla unuttugumu o kara günleri 15 Temmuz’da bu millete siz yasattiniz. Birileri, iste bu FETÖ denilen yapi hakimi, savcisi, kolluguyla, yurt içi disi örgütlenmesiyle, medyasiyla anahtar teslim mafya hizmeti veriyordu, memnundunuz. Bir sabah kalkmissiniz Demokrat Parti’ye, 2007’yi hatirliyoruz degil mi, bir sabah kalkmissiniz MHP’ye, bir sabah kalkmissiniz CHP’ye operasyon çekilmis, gayet güzel. Ucu kendilerine dokununca yandim anam dediler. Iyi de bu, mukadderat zaten. “Umarim 2023’te ABD’de yasananlar benzerini Türkiye’ye yasatmazlar” Demokrat Parti’nin 7 Ocak’ta kurulusu önemlidir, bugün için daha da önemlidir. Demokrasinin besigi diye dünyaya demokrasiyi vaaz eden, beyaz adamin sorumlulugu diye Afrika’dan Ortadogu’ya kadar dünyanin ne kadar kan ve gözyasi akan ülkesi varsa oralara demokrasi götürecegim diye yola çikip oralari sömüren ABD’nin baskentinde Kongreyi bastilar. Bir dengesizden ABD bile kendini kurtaramiyor yani. Birakmamak için tüm kurumlari yerle bir edecek bir tavir içerisinde. Tahrik ettigi insanlar kongreyi basti. Türkiye’de kendi zafiyetlerimiz ortada. Sabahtan bu yana bakiyorum; Meclis Baskanindan hükümet yetkililerine kadar hepsi akil veriyorlar. Adeta orada olup biteni izleyince ister istemez düsündüm; ümit ederim ki biz ayni durumu 2023’te yasamayiz. Türkiye’de de artik kendi mali zannettikleri koltuklari birakmak mecburiyetinde olanlar da Istanbul seçimleri sonrasi YSK’ya 6 Mayis’ta o seçimi iptal ettirenler simdi demokrasi havarisi kesilmis. Ben seçimin 2023’te olacagina inaniyorum, umarim 2023’te ABD’de yasananlar benzerini Türkiye’ye yasatmazlar. “Namussuzlarla kazanacagimiza namuslu insanlarin mücadelesini veririz” Demokrat Parti’de belediye baskanligi yapmis bir dedenin torunuyum, bununla her zaman gurur duydum. Bize emanet edilmis bu bayragi yarinlara tasimak adina çiktigimiz bu yolda “davalari olanlarin baska kaygilari yoktur” diye çiktigimiz bu yolda bizimle mücadele eden bütün arkadaslarimizla beraber bu bayragi Allah’in da izniyle yarinlara tasiyacagiz. Daha kuvvetli bir ses olarak tasiyacagiz. Namussuzlarla kazanacagimiza namuslu insanlarin mücadelesini veririz diyoruz. Insanlarimizla kucaklasacagiz. “Zannetmeyiniz ki bugün birbirine rakip oldugunu zannettiginiz siyasi partiler birbirine rakip” Maalesef Türkiye’de bir kadastro geçmis, her yeri parsellemis. Zannetmeyiniz ki bugün birbirine rakip oldugunu zannettiginiz siyasi partiler birbirine rakip. Ortada bir maskeli balo var. Herkes maskesini takmis, rolünü oynuyor. Türkiye’de siyasi rekabet “bunlar gitsin, bunlarin yaptigi usulle biz yagmalayalim” rekabetine dönüsmüs. Iste biz Demokrat Parti olarak bunlarin karsisinda, halkin önüne ahlaki bir alternatifi ortaya koyacagiz. Fikir derinligimizle, kadro derinligimizle önümüzdeki süreçte bu ülkenin ne kadar can alici, can yakici meselesi varsa milletin her kürsüsünde dile getirecegiz. Milletimizin iradesini büyütecegiz. Milletin feryadina kulak verecegiz. Iste onun için Diyarbakir’a gittik. “Terörün müsamaha ve tereddüt kaldirmayacagini haykiriyoruz” Ortada bir parselizasyon var. Bu parselizasyonda terörün müsamaha ve tereddüt kaldirmayacagini haykiriyoruz, bundan birileri rahatsiz oluyor. Kim rahatsiz olursa olsun. Biz milletin hizasinda duruyoruz. Her daim bu milletin sevinçleri de acilari da istiraplari da bizim kilavuzumuz olmustur. Orada Diyarbakir annelerini terör örgütüne karsi tüm tehditlere ragmen ortaya bir irade koymus bunun arkasina destek koymak Türkiye’nin hangi bölgesinden yasarsa yasasin, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun tüm insanlarimizin meselesidir. Türk demokrasisini zehirlemeye kimsenin hakki yok. Bugün demokratik alanin sinirlarini bilerek ve isteyerek iktidar basta olmak üzere daraltmak için özel bir gayretleri var. Demokrasinin pek çok tarifi var da iktidarin kavgasiz dövüssüz el degistirmesi olarak tarif ediyorsak bugünkü iktidar suça bulasmis olmanin verdigi cüretkarlikla beraber degisimin alternatif maliyetini azami noktaya çikarmak için özel bir gayreti var. Önümüzdeki seçim Türk demokrasisi için en önemli seçimlerinden birisi olacak. O seçime kadar milletimiz tüm operasyonel müdahalelere karsi sagduyu içerisinde haklarina, özgürlüklerine, ekmegine, asina sahip çikmak durumundadir. Bizim de vazifemiz budur. Milletin ekmegine, haklarina, özgürlüklerine, asina sahip çikacagiz. “Yüz yüze siyaset de hiçbir zaman bitmez” Türkiye’de alttan kaynayan çok yapisal degisimler, dönüsümler var. Demografi degismis, iletisime erisilebilirlik degismis. Biz milleti her cephesinden kucaklayacak bir siyasi akli, üslubu, politikayi millete sunacagiz. Tüm engellere ragmen, kamunun kaynaklariyla mülkiyet yapisini degistirdikleri ekranlar falan var ya, kimse onlara inanmiyor. Teknolojinin verdigi alternatif imkanlar var. Üstelik yüz yüze siyaset de hiçbir zaman bitmez. Kurucumuz, ilk genel baskanimiz Türkiye’nin 3. Cumhurbaskani Celal Bayar ismini bugün her zamankinden fazla söylemek lazim, millete hatirlatmak lazim. Elbette Menderes ismi müstesna. Büyük dava adami, mücadele adami Celal Bayar’dan, Dörtlü Takriri vererek irade ortaya koyan Adnan Menderes’e, Refik Koraltan’a, Fuat Köprülü’ye kadar hizmet kervani içerisinde büyük hizmetlere imza atmis sayisiz büyügümüzün emanetine sahip çikacagiz. Tüm büyüklerimiz karsisinda bir kez daha rahmetle minnetle egiliyoruz. Süleyman Demirel’in Turgut Özal’in da sahsinda tüm büyüklerimiz rahmetle yad ediyoruz.” Konusmalarin sonrasinda Demokrat Parti’nin kurulusunun 75.yili dolayisiyla pasta kesildi. Demokrat Parti’ye katilim yapan Hafik Belediye Baskani Selahattin Çuhadaroglu’na rozeti takildi. Pesinden gerçeklestirilen Konya Il Kongresi’nde Baskan Hasan Varlisenet güven tazeledi. Ardindan Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal, Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ve partililer Hz. Mevlana Müzesi’ni ziyaret ettiler. Konya HABERI
Yorumlar
Yorum Yap