Gözden kaçırmayın

Cumhuriyetimizin kurucusu,  bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. yıl dönümünde bir kez daha şükranla aniyoruzCumhuriyetimizin kurucusu,  bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. yıl dönümünde bir kez daha şükranla aniyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, AKP’nin isçiyi, emekliyi, emeklilikte yasa takilani, issizi, KOBI’yi, esnafi, çiftçiyi, is insanini, kisacasi halki ekonomik krizde görmezden geldigini belirterek, “AKP’nin sürekli söyledigi bir laf var ‘ayni gemideyiz.’  Ama fedakarligi da kendileri degil, sürekli halk yapiyor bu gemi böyle gitmez” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda torba yasa teklifi hakkinda CHP Grubu adina yaptigi konusmada, milletin anasina küfreden müteahhidin vergi borcunun bir gecede silinip esnafin siftah yapamaz hâle geldigi için dükkânini kapatmak zorunda kaldigi bir ülkede ekonominin düzelemeyecegini söyledi. Orhan Veli Kanik’in siiriyle AKP’ye göndermede bulunan Köksal, “Cep delik, cepken delik, kol delik, mintan delik, yen delik, kaftan delik.” dedi. EKONOMIK KRIZIN, SIKINTININ ÇÖZÜMÜNÜN SADECE VERFI AFFINDA, YAPILANDIRMADA ARANMASI YANLIS! Sözlerine Bülent Ecevit’i ölüm yil dönümünde saygi ve rahmetle anarak baslayan Milletvekili Burcu Köksal, “Milliyetçiligi Afyon’un hashas tarlalarindan, Kibris’in bes parmak daglarina kadar yazan dürüst, halkçi lider, Karaoglan Sayin Bülent Ecevit’i ölüm yil dönümünde saygi ve rahmetle anarak sözlerime baslamak istiyorum. Onun dürüstlügü, çalmadan, çirpmadan ülkeyi yönetmesinin bugünkü iktidara örnek olmasini temenni ediyorum. Vergi yapilandirmasindan, kidem tazminatini budamaya varan bir torba yasayla karsi karsiyayiz. Söyle geçmise bir baktim vergi ve prim affi, yapilandirma ha bire getirmissiniz ve her seferinde de “Artik baska yapilandirma olmayacak, bu son.” deyip deyip sürekli yapilandirmalara devam etmissiniz.  Yapilandirmaya karsi oldugumuz için degil ama ekonomik krizin, sikintinin çözümünün sadece vergi affinda, yapilandirmada aranmasinin yanlis oldugunu anlatmaya çalisiyoruz burada.” ifadelerini kullandi. VATANDASTA PARA YOK, CEP DELIK, CEPKEN DELIK… 2018 yilinda 70 milyarlik vergi borcunun yeniden yapilandirildigini tahsilatin ise 13 milyarda kaldiginin önemle altini çizen Köksal, “Bakin, 2018’de vergi yapilandirmasi için ne kadar müracaat var, ne kadar tahsisat yapilmis diye baktim, 2018’deki vergi yapilandirmasi için 5 milyon 900 bin mükellef müracaat etmis, 70 milyarlik vergi borcu yeniden yapilandirilmis; peki, tahsilat ne kadar olmus, 13 milyarda kalabilmis.  Yine, ayni yil SGK primlerinin yapilandirilmasi için 1 milyon 300 bin mükellef müracaat etmis, 43 milyar SGK prim borcu yapilandirilmis; buradan tahsil edilen tutar ne kadar da kalmis, 3 milyar 200 milyon. Yani vatandas yapilandirmaya ragmen taksitleri ödeyememis. Ee, nasil ödesin? Parasi yok, para yokken nasil ödeyecek?  Ayni, sairin dedigi gibi: “Cep delik, cepken delik, kol delik, mintan delik, yen delik, kaftan delik.” Ekonomideki bas asagi gidisi bir türlü düzeltmediniz, düzeltme gibi bir çabanizi da görmüyoruz, bizim söyledigimiz önerilere de kulak tikamis durumdasiniz.” seklinde konustu.  ÜRETIM AZALIYOR, ISSIZLIK ARTIYOR… Türkiye’nin son iki yildir ekonomik krizle bogustugunu üstüne bir de pandemi sürecinin eklendigini dile getiren Köksal, “Özellikle son iki yildir ekonomik krizle bogusan üstüne bir de pandemi yasayan güzel ülkemde farkinda misiniz bilmiyorum ama üretim azaliyor ve issizlik artiyor. Tasarruf sahipleri artik yatirim yapmiyor, mevcut tasarruflar döviz veya faiz gelirlerini finanse ediyor.  Peki, bu durumun bedelini kim ödüyor? Tasarrufu olmayanlar yani gariban halk ödüyor, yani ücretli çalisanlar ödüyor, yani asgari ücretliler ödüyor, yani issizler ödüyor.  Gelir dagilimi sürekli bozulmaya devam ediyor, issizlik artiyor, ücretler düsüyor ve buna bagli olarak da yoksulluk sürekli tirmanis gösteriyor. Ne yerli ne de yabanci yatirimcilar artik bu ülkede yatirim yapmak istemiyorlar çünkü onlar önlerini göremiyor, hukuk devleti, yargi bagimsizligi sadece kâgit üzerinde kalmis.  Is insanlari sirketlerine el konulmasi riskiyle gelecege güvenle bakamiyorlar.” dedi.  AKP HALKI GÖRMEZDEN GELIYOR  AKP’nin isçiyi, emekliyi, emeklilikte yasa takilani, issizi, KOBI’yi, esnafi, çiftçiyi, is insanini, kisacasi halki ekonomik krizde görmezden geldigini kaydeden Köksal, “Pandemi oldu yine görmezden geldiniz. Ve bu insanlara merak ediyoruz acaba ne zaman sira gelecek, bu insanlari ne zaman göreceksiniz?  Mesela su torba yasada esnafin çok istedigi sicil affi niye yok, ya da 3600 ek gösterge niye yok, ya da emeklilikte yasa takilanlarin magduriyetiyle ilgili bir hüküm niye yok, ya da üniversiteli isçilerin kadro beklentisi niye yok?  Taseron olup da hâlâ kadroya geçemeyen isçilerin talepleri neden yok?  Merak ediyoruz.  Ekonomiyi tek basina vergi aflariyla, yapilandirmalarla kurtaramayacaginizi ne zaman anlayacaksiniz?” diye konustu. SARAYLARDA LÜKS IÇINDE SALTANAT SÜRERKEN, MILLETE TASARRUF ÇAGRISI YAPARAK EKONOMI DÜZELMEZ Yargi bagimsizliginin olmadigi bir ülkede ekonominin düzelemeyecegini belirten Köksal, sözlerini söyle sürdürdü:  “Insanlarin can ve mal güvenligi olmayan bir ülkede ekonomi düzelmez.  Kamu ihalelerinin 8-10 yandas müteahhide altin tepsiyle sunulup garanti ödemeleri altinda milletin paralarinin onlarin ceplerini doldurdugu bir ülkede ekonomi düzelmez. Milletin anasina küfreden müteahhidin vergi borcunun bir gecede silinip esnafin siftah yapamaz hâle geldigi için dükkânini kapatmak zorunda kaldigi bir ülkede ekonomi düzelmez. “Itibardan tasarruf edilmez.”  deyip de saraylarda lüks içinde saltanat sürerken millete tasarruf çagrisi yaparak ekonomi düzelmez. Dolar ve euronun sürekli yükseldigi, karsisinda ise Türk Lirasinin deger kaybettigi bir ülkede ekonomi düzelmez. Imalat sektörünün neredeyse tüm ham maddelerini dövizle aldigi, üreticinin, is insaninin, KOBI’nin maliyetlerinin sürekli artip kâr marjinin düstügü bir ülkede ekonomi düzelmez.  Sizin çok böyle söylediginiz bir laf var: “Ayni gemideyiz.” diyorsunuz. Evet, siz “Ayni gemideyiz.” diyorsunuz ama fedakârligi kendi kamaranizda kalanlardan degil, baska kamaralarda kalanlardan bekliyorsunuz.  Bu gemi böyle gitmez.”