Gözden kaçırmayın

Cumhuriyetimizin kurucusu,  bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. yıl dönümünde bir kez daha şükranla aniyoruzCumhuriyetimizin kurucusu,  bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. yıl dönümünde bir kez daha şükranla aniyoruz

Yaz döneminde günde yüzlerce yerli ve yabanci turistin ziyaret ettigi Afyon Kalesi’nde, Korona virüsten (Kovit-19) dolayi ziyaretçi sayilarinda düsüs yasanmaya basladi. Kale çevresindeki isletme sahipleri özellikle yaz döneminde günlük 500’ün üzerinde ziyaretçinin geldigi kaleye pandemi döneminde ise yaklasik 50 kisinin geldiginden dert yakindilar. 226 metre yüksekligi ile Anadolu’nun en yüksek kalelerinden biri olma özelligini tasiyan Karahisar Kalesi’nin pandemi döneminde ziyaretçi sayisi düstü. Özellikle yaz döneminde kente gelen yerli ve yabanci turistlerin ugrak yerlerinin basinda gelen kale bu yil Korona virüsten dolayi eski günlerini özler oldu. Kentin tam ortasinda olan ve sehrin bakilan her noktasinda görülebilen kale yüzyillara meydan okumaya devam ederken, gelen ziyaretçilerine de 226 metre yüksekten seyrine doyumsuz bir manzara sunuyor. Kale eteklerinden uzun yillardan bu yana çay bahçesi isletmeciligi yapan Mevlüt Yasar, Korona virüsten dolayi son aylarda kaleye gelen ziyaretçi sayisini da etkiledigini kaydetti. Önceki dönemlerde daha ziyaretçilerin daha fazla oldugunu animsatan Yasar, “Önceden ziyaretçi sayilari çok çok iyi oluyordu. Suanda hastalik nedeni ile gelen fazla olmuyor. Hastalik olmadan önce 500 kisi geliyordu. Simdilerde ise 50-60 kisi anca geliyor. Bizde burada vatandaslara içecek hizmet veriyoruz” dedi. Asirlara meydana okuyan Karahisar Kalesi’nin tarihçesi 226 metre yükseklikteki volkanik bir kaya kütlesi üzerinde yer alan Afyonkarahisar Kalesi, MÖ.1350 yilinda Hitit Imparatoru II. Mursil zamaninda, Arzava Seferi'nde müstahkem mevki olarak kullanilmis ve Hapanuva adini almistir. Kale, Bizans ve Selçuklular zamanlarinda da önemli çarpismalara sahne olmustur. Kalenin zirvesinde M.Ö.1200-700 tarihleri arasinda Anadolu’da yasamis olan Frigler Dönemi'ne ait kültür izlerine rastlanmakta olup, Ana Tanriça Kybele’ye adanmis birçok tapinma yeri ile 4 adet büyük sarniç (su çukuru) bulunmaktadir. Surlari, Selçuklu Sultani Alâaddin Keykubat zamaninda kale dizdari olan Mimar Bedrettin Gevhertas tarafindan 1235 yilinda onarilmis, ayrica kaleye küçük bir mescit ile yanina saray yaptirilmistir. 1573’te Osmanli Sultani II. Selim’in emriyle Mahmut Bey tarafindan burçlari, sarniçlari ve kulesi tekrar onarilmistir.