Gözden kaçırmayın
Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”(DP Basin Merkezi – 30 Nisan 2020) Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal, yaptigi yazili açiklamada ülkemizin gündeminde öne çikan konulari içeren haftalik bir degerlendirmede bulundu. Ana muhalefet partisi Istanbul Il Baskani önderliginde Cumhurbaskani Iletisim Baskani'nin Istanbul'da kiraladigi hazine arazisi odakli bir tartisma olduguna deginen Uysal, AKP Genel Baskani’nin da konuyu sahiplenmesini merak uyandirici bir siyaset olarak degerlendirdi. Uysal, “Bir kamu görevlisinin ‘hasiralti bir ihale’ ile sahip oldugu, "içi bosaltilmis hazine"mize ait arsa ve sonrasi itis-kakislar birinci öncelikli gündeminde yoktur” diye konustu. Diyanet Isleri Baskani’nin açiklamalarindan sonra yapilan tartismalar hakkinda da degerlendirmede bulunan Genel Baskan Uysal, tartismanin taraflarina da uyarilarda bulundu. Uysal, “Iktidari vuracagim diyerek dini degerlerimize saldirida bulunulmasini kabul etmek mümkün degildir. Diger taraftan, Sayin Erbas’tan ise adalet, kul hakki, haram gibi konularda da dinimizin emirlerini duymak isteriz” dedi. Maske, koruyucu ekipman ve dezenfektan tedarikinde sorun yasayan ülkelere ülkemizin yardim götürüyor olmasinin gurur verici olmakla birlikte çeliskili olduguna dikkat çeken Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal, “Anlasilan iktidar, küresel bir itibar pesindedir. Bu ugurda kendi vatandaslarinin ihtiyaçlarini öteleyerek tasarruf etmektedir” degerlendirmesini yapti. Uysal “Salgin bittiginde ne kadar maskeye sahip oldugunuz degil, demokratik seviyeniz, adli ve ekonomik rezervleriniz, yüksek teknolojili üretim asil itibar haline gelecek” diyerek uyarida bulundu. Son olarak Adana’da yasanan ve masum bir gencin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili olarak “Bir kisim medya, gencin uyrugunu vurgulayarak faili masum göstermeye çalismistir. Ölen gencin uyrugunu vurgulayarak, buradan hassasiyeti düsürecegini hesaplayanlarin yaptigi tam bir ahlaksizliktir” dedi. Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal’in yaptigi haftalik gündem degerlendirmesi söyle: “Hane halkinin ekonomik sorunlari perdeleniyor” Ülke olarak yine asil gündemimizi konusmaktan alikoyuluyoruz. Üzülerek görüyoruz ki bu iktidar ve bu muhalefetin gündemi ile vatandasin gündemi ne yazik ki ayni degildir. Vatandasinin iasesini karsilamakta, hatta bir maskeyi dagitmakta dahi ciddi bir kabiliyetsizlik gösteren iktidarin tam da hane halkinin ekonomik sorunlarini perdeleyecek bir gündeme ihtiyaç duydugu bu zamanlarda, muhalefetin de israrla bu degirmene su tasiyor oldugunu görüyoruz. “Arsa meselesinin Cumhurbaskaninin öncelikleri arasinda yer tutmasi merak uyandiricidir” Ülkemiz son bir haftadir, ana muhalefet partisinin Istanbul Il Baskani ‘önder’liginde, Cumhurbaskani Iletisim Baskani'nin Istanbul'da kiraladigi hazine arazisi odakli bir tartisma içine düsmüstür. Dahasi AKP Genel Baskani da bu gündemi -eminiz ki- hamd ederek sahiplenmis, vatandasin geçim derdinin önüne klâsik geçimsiz tavrini koyarak bir siyaset gelistirmistir. Vatandaslarimizin Küresel Salgin ile mücadeleyle ilgili önemli bilgiler edinmeyi televizyonlari basinda beklerken Cumhurbaskani Erdogan’in öncelikleri arasinda bu arsa meselesinin bu kadar yer tutmasi da ayrica merak uyandiricidir. Bir kamera ve mikrofona ihtiyaç duymaksizin sokakta duyacaginiz serzenislerin içinde bir kamu görevlisinin ‘hasiralti bir ihale’ ile sahip oldugu, "içi bosaltilmis hazine"mize ait arsa ve sonrasi itis-kakislar bizim birinci öncelikli gündeminde yoktur. “Vatandasin öncelikli gündemi geçim derdidir” Vatandasin can alici derdi, o hazinenin bos olmasindan ötürü devletinin, bugüne dek ödedigi vergilerin bir karsiligi olarak dahi kendisine ayni ve nakdi yardim yapmamasi, maskesiz birçok rutini yasaklamasina karsin, maskeyi kendisine ulastiramamasidir. Vatandasin can yakici derdi, olmayan gelirle ödenecek faturalari, elden aldigi borçlarin gelen vadeleri, su mübarek ayda sofraya koymasi gereken nevaleleri, kira bekleyen ev sahipleri, gözünün içine bakan esinin, çocuklarinin en temel istekleridir. Ezcümle vatandasin birinci öncelikli gündemi ile bu iktidar ve muhalefetin gündemi ayni degildir. “Gösterilen tavir ile AKP’nin tam da istedigini verdiler” Iktidarin süphesiz sükrederek ve içten içe mesullerine tesekkür ederek sarildigi bu arsa, arazi, çardak konulu tartismanin akabinde bir de Diyanet Isleri Baskani’nin yaptigi konusmaya gösterilen tavir, AKP’nin tam da istedigini vermistir. Dinimizin temel degerleri üzerinden bir degerlendirme yapildiginda, Diyanet Isleri Baskani Ali Erbas’in konusmasinin halki kin ve düsmanliga sevk ettigini iddia etmek, aslinda dinimizi üstü kapali sekilde benzer bir saikle tenkit etmek demektir. “Iktidari vuracagim diyerek dini degerlerimize saldirida bulunulmasini kabul edemeyiz” Içinde bulundugumuz bu mukaddes ayin dini duygulari daha da kiymetlendirdigini, dini hassasiyetlerin yükseldigini bilmezmis gibi, toplumumuzun kahir ekseriyetinin tepkisine sebep olacak biçimde Diyanet Isleri Baskani’nin açiklamalarina saldirmak, dini degerlerimizi asagilamak için pusuda bekleyenleri hareketlendirmek, kabul edilebilir degildir. Dahasi, iktidari vuracagim diyerek dini degerlerimize saldirida bulunulmasini kabul etmek de mümkün degildir. “Netameli eylemlere imza atmis Sayin Erbas’tan adalet, kul hakki, haram gibi konularda da dinimizin emirlerini duymak isteriz” Bu hatirlatmalarin akabinde, netameli birçok eyleme imza atmis, toplumun hassasiyetlerine çogunlukla sessiz kalmis Sayin Erbas’in dogruluk, dürüstlük, haram ve helal, adalet, kul hakki, zulüm gibi konularda da dini degerlerimizi, dinimizin emir ve yasaklarini duymak istedigimizi belirtmek isteriz. “Küresel itibar pesine düsen iktidar, vatandasinin ihtiyaçlarindan tasarruf ediyor” Salgin sürecinde birçok ülkenin, süreç için “temel ihtiyaç” olarak nitelenen ürünlerin üretim ve tedarikinde sorun yasadigini görüyoruz. Maske, koruyucu ekipman ve dezenfektan tedarikinde sorun yasayan ülkelere ülkemizin yardim götürüyor olmasi bir taraftan gurur oksayiciyken bir taraftan da çeliskilerle doludur. AKP Genel Baskani Erdogan’in açiklamalarina göre ülkemiz, Cumhurbaskanligi anteti ile 55 ülkeye yardim ulastirmistir. Bu yardimlardan sonuncusu ise iki gün evvel ABD’ye gönderilmistir. Anladigimiz kadariyla iktidar küresel bir itibar pesine düsmüstür. Elbette küresel bir illetle bogusulurken ülkelerin birbirlerine yardim etmelerini anliyor ve faydali görüyoruz. Ancak, kendi vatandasimiz yardima muhtaçken bu yardim çalismalarini çok da anlamli bulmuyoruz. “Yüksek teknolojili üretim yapmak yeniden asil itibar haline gelecek” Ayrica unutulmamasi gereken bir noktayi da hatirlatmakta faydali görmekteyiz. Bugün birçok ülkenin aksine bu tibbi gereçleri organizasyon kabiliyetimizle üretebiliyor olmamiz takdire sayandir. Ancak önünde sonunda bu salginin bitecegini, katma degerli mal ve hizmet üretmenin, yüksek teknolojili üretim yapmanin yeniden asil itibar haline gelecegini, ne kadar maskeye sahip oldugunuzun degil demokratik seviyenizin, adli ve ekonomik rezervlerinizin nazara alinacagini unutmamak gerekmektedir. “Adana’da yasanan hadise yüregimizi yakmistir” Iki gün önce Adana’da genç bir insan “dur ihtari”na uymadigi gerekçesiyle yaya halde yakin mesafeden vurularak öldürülmüstür. Masum bir insan, gencecik bir can yasamini yitirmistir. Olay sonrasi polis ifadeleri havaya ates açildigi ancak silah yere indirilirken tetigin ates aldigi seklinde ortaya çikarken, iktidarin yara alabilecegini düsündükleri her meselede, hatta bir canin yitip gitmesinde dahi müdafi olarak konumlanan bir kisim medya, gencin uyrugunu vurgulayarak faili masum göstermeye çalismistir. Mazlumun kimligini hiçbir zaman sorma ihtiyaci duymamis bir anlayisin sahibi olan bir millete ölen gencin uyrugunu vurgulayarak, buradan hassasiyeti düsürecegini hesaplayanlarin yaptigi tam bir ahlaksizliktir. Ancak daha da vahim olani, çokça meselede oldugu gibi bu meselede de adli kollugun sosyal medya baskisi sonrasi harekete geçmis olmasidir.”
Yorumlar
Yorum Yap