Gözden kaçırmayın
Cumhuriyetimizin kurucusu, bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. yıl dönümünde bir kez daha şükranla aniyoruz13 Haziran 1989 tarihinde Resmi Gazete’de yayimlanarak yürürlüge giren 3568 sayili Serbest Muhasebeci Mali Müsavirlik ve Yeminli Mali Müsavirlik Kanunu ile serbest muhasebeci mali müsavirlik ve yeminli mali müsavirlik meslekleri yasal statüsüne kavusmustur. Geçtigimiz 30 yil içerisinde meslek mensuplarimiz, ülke ekonomisinin gelisimi için çalismis, ürettigi degeri toplumla paylasmis, mükellef ile devlet arasinda köprü görevini üstlenmis, devletin e-dönüsümünün saglanmasi için yürütülen çalismalarda en agir görevleri büyük bir toplumsal sorumlulukla ve özveri ile yerine getirmislerdir. Muhasebe, denetim ve danismanlik hizmetleriyle ekonominin en önemli paydaslarindan biri olan camiamiz, çagin gerektirdigi teknolojik yeterlilige ayak uydurabilmis, yurt içi ve yurt disindaki tüm gelismeleri izleyerek, yapici görüs ve düsüncelerini kamuoyu ile paylasmistir. Bütün bu gayretli çalismalara karsin, camiamizin çözümü son derece basit ve insancil talepleri maalesef görmezden gelinmistir. Söyle ki; Meslektaslarimiz, hastane yataklarinda yatarken, evladini, annesini, babasini mezara yeni koymusken, yeni dogum yapmisken bile beyanname ve bildirim göndermek zorunda kalmaktadirlar. Vergi mevzuatimiz maalesef ölümü bile mücbir sebep olarak görmemektedir. Bu sebeple, mükellefler için geçerli olan mücbir sebep halinin meslek mensuplari için de geçerli olmasi saglanmalidir. Hali hazirda mevcut olan mali tatil, gerçek bir tatil olmaktan çok uzaktadir. Mali tatilin, gerçekçi ve yasanabilir bir sekle kavusturulmasi gerekmektedir. Yetkileri sinirli, sorumluluklari genis olan mali müsavirlik ve yeminli mali müsavirlik mesleginin, yetki ve sorumlulugunun dengeli bir yapiya kavusturulmasi gerekmektedir. Kamu kurumlarinca istenen bilgi, beyan ve formlarin sayisi oldukça artmistir. Tüm verilerin bir data merkezinde toplanmasi ve ilgili kurumlarin bu merkezden bilgileri almasi saglanmalidir. Düzeltme amaçli verilen beyan ve bildirimlerde ceza uygulamasindan vazgeçilmelidir. Dördüncü dönem geçici vergi beyani kaldirilmalidir. Serbest meslek geliri, Gelir Vergisi Kanunu’na göre tahsilat esasina bagli olmasina karsin, Katma Deger Vergisi Kanunu’na göre hizmetin ifa edilmis olmasindan dolayi tahakkuk esasina bagli tutulmustur. Serbest meslek geliri Katma Deger Vergisi Kanu’nu yönünden de tahsilat esasina baglanmalidir. Son dönemlerde özellikle avukatlik hizmetleri üzerindeki vergi yükünün azaltilmasi ve belirli kideme sahip olanlara yesil pasaport verilmesi yargi reformunun bir parçasi olarak kamuoyu ile paylasilmaktadir. Serbest meslek gelirleri üzerindeki vergi yükü sadece avukatlarin degil tüm serbest meslek erbabinin sorunudur. Öte yandan, küresellessen dünyada avukatlik hizmetlerinde oldugu kadar yabanci sermaye ile birebir çalisan meslek mensuplarimizin da yesil pasaporta ihtiyaçlarinin oldugu açiktir. Bu sebeple yapilacak reformlarin sadece bir gruba hasredilmemesi ve tüm serbest meslek erbabi düsünülerek düzenlemelerin yapilmasi gerekmektedir. Bu duygu ve düsüncelerle, Serbest Muhasebeci Mali Müsavirlik ve Yeminli Mali Müsavirlik Kanunu’nun yasal statüye kavusmasinin 30. yil dönümünü kutluyor, mesleki sorunlarimizin bir an evvel çözüme kavusturulmasini umut ediyoruz.
Yorumlar
Yorum Yap