Gözden kaçırmayın

Gaziler Günü EtkinliğiGaziler Günü Etkinliği

Tabii Sulak Alanlarimiza Ise Gözümüz Gibi Bakiyoruz”… Orman ve Su Isleri Bakani Prof. Dr. Veysel Eroglu, isletmeye aldiklari baraj ve göletler ile yarim milyon hektardan fazla suni sulak alan olusturduklarini vurgulayarak “Sahip oldugumuz tabii sulak alanlara ise gözümüz gibi bakiyoruz” diye konustu. Zaman zaman yazili ve görsel basinda sulak alanlarin yok olduguna dair haberlerin yapildiginin altini çizen Prof. Dr. Veysel Eroglu “Bu haberleri hayretler içinde izliyorum. Haberlerde ülkemizin son 50 yilda 2 milyon hektarlik sulak alani kaybettigi ya da Marmara Denizi kadar bir alani yitirdiginden bahsediliyor. Ülkemizin en büyük sulak alani olan Van Gölü’nün 364 bin hektarlik bir alana sahip oldugu düsünülürse, haberlerde telaffuz edilen 2 milyon hektar bu gölümüzün 5 katindan fazlasina tekabül ediyor. Keza Marmara Denizi’nin alani da yaklasik 1 milyon 150 bin hektardir. Bu kiyaslamalara baktigimizda bu haberlerin ne kadar gerçek disi ve bilimsellikten uzak hazirlandiginin kanitidir. Bu haberler ‘çamur at izi kalsin’ düsüncesiyle hazirlanmis haberlerdir” degerlendirmesinde bulundu. Bakanlik olarak sulak alanlara gözleri gibi baktiklarini belirten Prof. Dr. Eroglu “Bu alanlarimizi korumakla kalmiyoruz. Ayni zamanda suni sulak alanlarda olusturuyoruz. Bugüne kadar isletmeye alinan baraj ve göletler ile yaklasik 512 bin 689 hektar yani yarim milyon hektardan fazla suni sulak alan tesis ettik” dedi. Barajlar, Yaban Hayati Için Son Derece Önemli Bakanlik olarak iklim degisikligi ile mücadele kapsaminda birçok çalisma yürüttüklerini söyleyen Orman ve Su Isleri Bakani Prof. Dr. Veysel Eroglu söyle devam etti: “Bu çerçevede yapilan barajlar ilk bakista sulak alanlara zarar veriyor diye düsünülse de aslinda yaban hayati için son derece önemli habitatlardir. Ayni zamanda bu alanlar Ramsar Sulak Alan siniflandirmasi içinde Yapay Sulak Alanlar basligi içinde ele aliniyor. Özellikle Hirfanli Baraji, Sariyar Baraji, Atatürk Baraji, Keban Baraji gibi barajlar su kuslari açisindan zengin durumda olan barajlardir. Keban Baraji’nin güney kiyilari Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak ilan edilmistir. Bunun yani sira Yedikir Baraj Gölü içinde bulunan ada Akpelikanlar için önemli bir üreme habitati olmustur.  Burdur’da bulunan Karatas Depolamasi da önemli sulak alanlarimizdan biri olup ayni zamanda Yaban Hayati Gelistirme Sahasi’dir.” Kurutma Çalismasinin Yapildigi Alanlar Geri Kazanildi Ülkemizde 1950 yili öncesinde sitma hastaligi ile mücadele için, 1950 yili sonrasinda ise tarim alani kazanmak maksadiyla sulak alanlarda kurutma çalismalarinin yürütüldügüne dair degerlendirmelerin dogru oldugunu ifade eden Prof. Dr. Eroglu “Bu dönemde ülkemizde Avlan Gölü, Samsam Gölü, Sultansazligi gibi sulak alanlar olmak üzere toplam 229 bin 270 hektar sulak alanda kurutma çalismalari yapildi. Bu alanlarin büyük çogunlugu rehabilitasyon projeleri ile yeniden kazanilmis olup kazanilmaya da devam ediliyor. Sulak Alanlarda Kurutma Çalismalari Yasak 1980’lerden sonra tabiati koruma suurunun arttigini belirten Orman ve Su Isleri Bakani Prof. Dr. Veysel Eroglu “Özellikle 1994 yilinda taraf oldugumuz Ramsar Sözlesmesi ile birlikte ülkemiz sulak alanlar ile alakali koruma çalismalarina baslandi. Ilk olarak 2002’de yayimlanan daha sonra 2006 ve 2010 yillarinda revize edilen Sulak Alanlarin Korunmasi Yönetmeligi ile sulak alanlarin kurutulmasi yasaklandi. Bu süreçte 14 Ramsar Alani ilan edildi, 42 alanimizda koruma bölgeleri belirlendi ve 23 sulak alanimizda planlama çalismalari yapildi” diye konustu. Orman ve Su Isleri Bakanligi’nin sulak alanlardaki rehabilitasyon ve restorasyon projelerinin hizla devam ettigini vurgulayan Prof. Dr. Eroglu “Yapilan çalismalar neticesinde Konya Yunak’taki Akgöl yeniden su tutmaya basladi ve yaban hayati tarafindan yeniden bir cazibe olma noktasina geldi. Ayrica, geçtigimiz yillarda özelligini kaybetmis olan Eregli Sazliklari’nin yeniden su tutmasi için de çalismalara baslandi” dedi. Burdur Gölü Alt Havzasi Eylem Plani Çalismalari Basladi Ülkemizde 1950’li yillarda kurutma çalismasinin yapildigi göllerden birisi olan Samsam Gölü’nün sulari ile Kozanli Gökgöl Kus Cenneti’nin yeserdigini söyleyen Prof. Dr. Veysel Eroglu “Bugün Kozanli Gökgöl, Kasikçidan, Ak Pelikana, birçok kus türüne ev sahipligi yapiyor. Ayrica yine kurudugu ya da risk altinda oldugu iddia edilen Göller Bölgesi’nde bulunan Yazir Gölü, Karatas Gölü, Burdur Gölü gibi göller kurumamis olup, bu göller ile ilgili olarak Bakanligimiz, Biyolojik Çesitlilik Arastirma projelerini gerçeklestirmistir. Burdur Gölü disindaki göllerde mevsimsel kuraklik disinda su seviyelerinde önemli bir degisiklik olmadigi tespit edilmistir. Burdur Gölü’ne çözüm bulmak ve önlem almak için Burdur Gölü Yönetim Plani’ni ise revize ettik ve 2015 yilinda Burdur Gölü Alt Havzasi Eylem Plani çalismalarini baslattik” diye konustu. “Sulak Alanlarin Kurudugu Algisi Gerçegi Yansitmiyor” Risk altinda gördükleri her sulak alan için çalisma yaptiklarini ve tedbir aldiklarini belirten Prof. Dr. Veysel Eroglu “Sulak alanlardaki su miktari iklim degisikliginin de etkisiyle yillara ve hatta mevsimlere göre degisiklik göstermektedir. Bakanlik olarak bu alanlar için su takviyeleri dahi yapiyoruz. Bu çalismalarimizi görmeyip sadece olumsuzluklari öne çikararak haber yapmak ve bu haberleri akla sigmayacak sekilde abartmak kamuoyunu yanlis yönlendirmektedir. Söylendigi gibi sulak alanlarin kurudugu algisi gerçegi yansitmiyor” dedi. 36 Bin 42 Adet Sulak Alan Poligonu Belirlendi Ulusal Sulak Alan Envanter Projesi’ni tamamladiklarini da belirten Prof. Dr. Veysel Eroglu “Proje ile ülke genelinde bulunan bütün sulak alanlarin adedi, alani, büyüklügü, mevcut biyolojik çesitlilik envanter durumu, alan kullanim durumu gibi bilgilerini toplayarak bir veri tabani yönetim sistemi kurduk. Bu çerçevede uydu haritalari, topografik haritalar ve kurumlarin elindeki bilgiler birlestirildi. Yapilan tespitlere göre Türkiye’de en küçügü 10 m2, en büyügü 364 bin hektar olmak üzere tabii ve suni 36 bin 42 adet sulak alan poligonu belirlendi” diyerek sözlerini tamamladi.