Gözden kaçırmayın

Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Doğa Koruma Biyoizlem Uygulama Araştırma Merkezi, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 5. Bölge Müdürlüğü ve DKMP Afyonkarahisar Şubesi iş birliğinde "Dünya Sulak Alanlar Günü" etkinliği düzenlendi. Sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konularında kamuoyu bilincini geliştirmek amacıyla Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğrencileri birlikte Eber Gölünde Dünya Sulak Alanlar Günü kutlandı. Bölgenin sulak alanlarına ilişkin bilgiler veren DKMP 5. Bölge Müdürlüğü Sulak Alanlar Şube Müdürü Derya Çelik, sulak alanların biyoçeşitlilik ve insan için neden önemli olduğu hakkında bilgiler verdi. Çelik, Afyonkarahisar'ın Göller Bölgesinde yer alan Eber, Akşehir, Acı Göl, Karamık Sazlığının ve Karakuyu Sazlığının 10 yıllık yönetim planlarını yaptıklarını yöre halkıyla ortaklaşa alınan kararlar aldıklarını ifade etti. DKMP Afyonkarahisar Şubesi Orman Mühendisi Abdulkadir Sevinç ise Sulak Alan Yönetim Planlarının 1999 yılından başlayarak Ramsar Sözleşmesi'nin 'sulak alanların akılcı kullanımı' prensibi kapsamında uygulandığını belirtti. Sulak alanlan tüm dünyanın genetik havuzu Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir de sulak alanların, yeryüzünün en zengin ve en üretken ekosistemler olduğunu kaydetti. Özdemir, "Çeşitli türdeki canlıların beslenme ve üreme için uygun ortam sağlayan sulak alanlar sadece bulunduğu yörenin değil bütün dünyanın genetik havuzları olarak kabul edilmektedir. Sulak alanlar biyolojik çeşitliliğin yanında iklim üzerine olumlu katkıları vardır. Yeraltı suyunu besler, taban suyunu dengeler, taşkınları önler ve nispi nemi yükselterek yağış ve sıcaklık üzerine etliler yapar" dedi. Sulak alanlar gıda güvenliği açısından önem arz ediyor Doğa Koruma Biyoizlem Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş ise Dünya Sulak Alanlar Gününün Ramsar Sözleşmesini imzalayan 177 ülke tarafından her yıl kutlandığını ifade etti. Erişmiş, sulak alanların sürdürülebilir olmasının kalıcı bir biçimde devam etmesi gerektiğini ifade ederek, "Sulak alanların gıda güvenliği açısından çok önemli. 300 ila 400 milyon arasında insan sulak alanların yakınında yaşıyor ve bu alanlara bağımlı durumda. Sulak alanlar, dünya nüfusunun yarısının temel gıda maddesi olan pirincin yetiştirilmesini destekliyor. Ayrıca taşkın kontrolü, temiz su, kıyı şeridi ve fırtına koruması, malzeme, ilaç ve yaşamsal yaşam alanı sağlıyor. Göller, nehirler, akarsular ve sulak alanlar gibi tatlı su habitatları, dünya yüzeyinin yüzde 1'inden azını kaplamasına rağmen, bilinen tüm hayvan türlerinin yüzde 10'undan fazlasını ve bilinen tüm balık türlerinin yaklaşık yüzde 50'sini barındırıyor" diye konuştu. Erişmiş ayrıca, Eber gölünün ulusal öneme haiz 12 göl olduğunu Afyonkarahisar'da 275 kuş türüne 146 Eber Gölü ve çevresinin ev sahipliği sahipliği yaptığını, alan içerisinde ise nesli tehdit altında olan saz kedisinin bulunduğunu, dünyada sadece göller bölgesinde yaşayan Anadolu Su Kurbağasının da Eber Gölünde yaşayan endemik bir tür olduğunu vurguladı. Etkinlikte öğrencilere alandaki kuşları dürbün ve teleskop ile gözlemleme imkânı da sağlandı.