Gözden kaçırmayın

AFSÜ’de   artık şifa arayanlar Afyonkarahisar dışına gitmek zorunda kalmayacakAFSÜ’de artık şifa arayanlar Afyonkarahisar dışına gitmek zorunda kalmayacak

Dünyada en yaygın görülen hastalıklardan biri olan migren, genellikle başın bir yarısında gelişen şiddetli ve zonklayıcı tipte baş ağrısı olarak tanımlanıyor. Hayat kalitesini ciddi boyutlarda düşürebilen ve Türkiye’de 12 milyon kişiyi etkileyen migren hava değişiminden etkilenen bir hastalık. Özellikle sonbahar mevsiminde ısının düşmesi, azalan nem, barometrik basınç değişimi ile rüzgar gibi faktörler migreni tetikleyebiliyor. Yapılan pek çok çalışma, mevsimsel migren ataklarının sonbaharda diğer mevsimlere göre daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor Hava raporunu yakından takip edinSonbaharda hava ısısının düşmeye başlaması, havadaki nemin azalması, barometrik basıncın değişmesi ve rüzgar gibi faktörler migren ataklarında tetikleyici rol oynuyor. Araştırmacılar, barometrik basınçtaki düşüşün beyindeki kan damarlarının genişlemesine yol açarak migren ataklarını artırdığını saptamış. Rüzgar, özellikle de lodos migren ataklarını, üzerinde taşıdığı çeşitli toz ve mineral partikülleri nedeniyle artırıyor. Dr. Nebahat Bilici, sıcaklık ve basınç değişikliklerine karşı duyarlıysanız hava tahminlerini yakından takip etmeniz gerektiğini belirterek, “Bu sayede lodoslu havalarda dışarıya çıkmayabilir veya mecbursanız lodos ile savrulan ve migren atağını tetikleyen partiküllerden korunmak için sokağa çıkarken maske takmak gibi önlemler alabilirsiniz” diyor. Sonbahar alerjilerine karşı önlem alınSonbaharda bazı hastalar hem alerjiden hem de migrenden muzdarip olabiliyor. Yapılan bir çalışmada, alerjisi olan her iki hastadan 1’inde migren tespit edilmiş. Alerjenler yüksek miktarda olduklarında vücudumuzun ürettiği histamini (bağışıklık yanıtlarının düzenlenmesinde rol oynayan bir salgı ) artırıyor ve bu tablo da sinüslerde iltihap oluşturarak migreni tetikleyebiliyor. Alerjiye yatkınsanız alerjenlerden kaçınmayı veya hekiminiz tarafından tavsiye edilen alerji ilaçlarınızı düzenli kullanmayı ihmal etmeyin. Ayrıca sinüslerdeki iltihapların ilerlemesini önlemek ve sekonder migren ataklarını azaltmak için oda havasını temizleyen hepa flitre, anti alerjik yatak ve yastık kaplamaları kullanmanız oldukça yardımcı olacaktır.  Vücudunuzu mikroplardan koruyun Sonbaharda soğuk algınlığına veya gribe yol açan virüsler üst solunum yollarında ve sinüslerde iltihaplanma ile tıkanıklık oluşturabiliyor. Bu etkenler de migreni tetikleyebiliyor. Dolayısıyla mikropları vücudunuzdan uzak tutmanız migren ataklarına karşı almanız gereken bir başka önemli tedbirlerden. Dr. Nebahat Bilici, “Gün boyunca ellerinizi yıkamak, el dezenfektanları kullanmak ve hasta insanlardan uzak durmak, soğuk algınlığı ile gribin tetiklediği sonbahar migrenini önlemeye yardımcı olacaktır” diyor. Hafta sonları uykusuz kalmayınMigren ataklarından korunmak için sağlıklı uyku alışkanlıklarına öncelik vermeniz çok önemli. Ancak sonbaharda gün ışığı azalıyor ve bunun sonucunda uyku düzeni de değişiyor. Bu düzen bozulduğunda migren ataklarının sıklığı artıyor. Migren ataklarına karşı hafta sonları da dahil olmak üzere her gece 7-8 saat kaliteli uyumaya özen gösterin.  Beslenme alışkanlığınıza dikkat edinMigreni tetikleyen gıda kaynaklı faktörlerden kaçınmak için ne yediğinizin ve içtiğinizin farkında olmanız büyük öneme sahip. Yemek günlüğü tutmanız ve gıdayla ilişkili olan migren tetikleyicilerini belirlemeniz, bilinçli seçimler yapmanıza yardımcı olabiliyor. Ayrıca açlık nedeniyle oluşan kan şekerindeki düşüş de migren ataklarını tetikleyebildiği için ana ve ara öğünlerinizi atlamamaya da dikkat edin.  D vitamini seviyenize baktırın! Havanın soğumaya başlaması ve gündüzlerin kısalması iç mekanlarda daha fazla zaman geçirmemize  yol açıyor. Cildimiz güneşe maruz kalarak D vitamini üretiyor, dolayısıyla dışarıda fazla zaman geçirmediğimizde D vitamini seviyemiz düşüyor. Yapılan araştırmalara göre; D vitamini seviyesindeki düşüş migreni tetikleyebiliyor ve daha sık gelişmesine yol açabiliyor. Yeterli D vitamini sentezi için haftada en az üç kez yüzünüzü, kollarınızı ve bacaklarınızı güneş koruyucu sürmeden 15-30 dakika gün ışığına maruz bırakmayı ihmal etmeyin. D vitamininiz eksikse, doktorunuzun tavsiye ettiği miktarda D vitaminini ağız veya kas içi enjeksiyon yoluyla telafi edebilirsiniz.