Gözden kaçırmayın

MHP’NİN AFYON’NDAKİ TOPLANTISINDA BÜYÜK COŞKUMHP’NİN AFYON’NDAKİ TOPLANTISINDA BÜYÜK COŞKU

5 Aralık  Dünya Kadın Hakları Günü’nü, 5 Aralık 1934 Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesini ve 5 Aralık Mühendisler Gününü kutladık.Hepimize kutlu olsun. Bu mutlulukların yanında bir de bizi kahreden haber yüreklerimizi dağladı.Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde Piyade Komando Binbaşı Mehmet DUMAN şehit olmuştur. Acısını yürekten paylaşıyorum. Acılı ailesinin ve yüce Türk Milletinin başı sağolsun.Ruhu şad mekanı cennet olsun.Dünyanın pek çok ülkesinden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin 88. yıldönümünü hep birlikte kutluyoruz.Milletlerin uygarlık yolunda gösterdiği ilerleme, kadına verdiği değer ile ölçülmelidir. Gazi Mustafa Kemal; “Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise ilerlemesine teknik olarak imkân ve bilimsel olarak ihtimal yoktur.” demek suretiyle Türk kadınına verdiği değeri ve kadının toplumların gelişmesinde ve ilerlemesindeki önemini vurgulamıştır.Peygamber efendimizin “Cennet annelerin ayakları altındadır.” buyruğundaki anlayışın mensupları olan bizler, bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.Yaşantımız boyunca doğumdan ölüme her anımızda varlıklarıyla ve destekleriyle onurlandığımız; sevgi, şefkat ve özverinin simgesi kadınlarımızın Dünya Kadın Hakları Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.2022 yılını geride bırakmaya çok az bir zamanımız kaldı ve bu yıl hepimiz açısından kolay kolay hatırlanmak istenmeyecek bir yıl olarak hafızalarımızda yerini alacak. Her defasında aynı sözleri konuşmaktan ve aynı acıları yaşamaktan ve aynı acıları yeniden yaşamaktan hiç ama hiç sıkılmayan bir ülke haline dönüştük. Yıllar hızla akıp gidiyor her geçen yılın ülkemizde kadınların yok edilmesi açısından bıraktığı izler büyüyerek sürüyor. Yıllar açısından her biri sadece birer rakam olmayan yüzlerce kadın katledildiler. Bazılarının isimlerini sadece canlarına kıyıldığı gün haberlerde duyabildik ne yazık ki. Katiller aynı zihinsel yapının ürünü olarak aramızda dolaşmayı sürdürüyorlar. Bu insanlar insana düşmanlar, sevgiye düşmanlar, güzel olan her şeye düşmanlar ve her şeyin ötesinde kendilerinden başka hiç kimsenin yaşam hakkı olmasına tahammül edemiyorlar. Ellerinde baştan sona sakat bir zihinsel kurgu ile oluşturulan çarpık bir erkeklik imgesi var ve işin ilginç yanı erkekliği adamlığı sadece şiddetle ispatlayabileceklerini sanacak kadar da zavallılar. Bu ülkenin sınırları içerisinde yüzlerce kadın katledildi ve ne yazık ki sosyal medyanın etkisi ile katillerin bir kısmı ağır cezalar aldılar peki geride kalanlar ne olacak? Annelerini katleden kendilerinin babası olan kişinin hapiste olduğu o çocukların hayatlarındaki travmaları nasıl yok edebilirsiniz. Kadın cinayetlerini normalleştirme eğilimine girdiğimiz her gün biraz daha fazla kadının öldürülmesinin önünü açacak bir anlayışı beslemekte olduğumuz  gerçeğini unutmamalıyız.  Kadını ötekileştiren ve erkeğin arkasına yerleştiren bakış açısı ile kadınlar öldürülmeye tecavüze uğramaya ve ertelenmeye devam gidiliyorlar. Geldiğimiz noktada ayrışmadan kadın erkek ayrımı yapmadan cinayetlerin sonlandırması için sesimizi yükseltmeliyiz.  Kadınları öldürenleri  çoğu zaman biliyoruz kanun önüne çıkartıyoruz ancak asıl suçlu olan erkek egemen zihniyet kalıplarını ortadan kaldırmadığımız müddetçe sadece geçici etkide bulunabiliriz. Başta ruhsal nosyonumuz olmak üzere günlük hayatımızın işleyiş kalıplarında topyekün bir dönüşüme gerek duymaktayız.Kadınların yaşam hakkının hele de en yakınları tarafından sonlandırılması asla kabul edilemez… Kadınlar, bu ülkede yaşam tarzları, giydikleri kıyafetler ve erkeklerin onlara biçtiği rollere girmedikleri için öldürülmeyecekler. Az kaldı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir ülkede yaşayacağız. Mevcut yasalarımız etkin uygulanmadığından, hukuk reformu adı altında sadece göz boyamaya yönelik düzenlemeler yapıldığından, maalesef kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri azalmıyor, artarak devam ediyor. Kadın-erkek fark etmeksizin hepimizi derinden üzen bu cinayetler, taahhüt ettiğimiz üzere partimizin iktidarında çözüme kavuşacaktır.Geçtiğimiz hafta ilimizde ve Türkiye’de meydana gelen olaylar bizleri derinden üzmüştür. Afyonkarahisar İYİ Parti Tacı Ahmet Mahalle sorumlumuz, dava arkadaşımız Zeki Taş' ın oğlu değerli kardeşimiz Engin Taş bir cinayete kurban gitti. Engin Taş’ın çalıştığı işyerine gelen iki genç kız kendisinden ‘ağabey 2 kişi bizi gezmeye gittiğimiz alışveriş merkezinden bu yana takip ediyor. Bize yardım eder misin?” diyerek yardım istemiş ve onları korumak isterken vahşice katledilmiştir. İntiharlar, gasplar, cinayetler her geçen gün çoğalıyor. Adaleti yok eden, ekonominin direksiyonunu kaybeden  iktidar cinayetlerin  meydana gelen olayların asli sorumlusudur. Sokaklarımız adeta teksasa dönmüştür.İYİ Parti iktidarında  faillere iyi hal indirimi gibi vicdanları yaralayan indirimler mahkemelerin takdirine bırakılmayacaktır.Kasım ay’ı enflasyon rakamları ;TÜİK-%2.88 Yıllık %84.39-ENAG-%4.24 Yıllık %170.70TÜİK Bir avuç zengini mutlu etmek için açıkladığı enflasyon rakamları ile toplumu fakirleştirmeye devam ediyor. Hak, hukuk, din, iman söylemleriyle bir toplum çaresizliğe itilemez. Emekçilerin alınterine yazıktır günahtır. Hırsızlık sadece birisinin parasını ya da malını çalmakla olmaz. Gerçek enflasyonu % 185 yerine % 85 açıklayarak milyonlarca memurun ve emeklinin zam farkını sahte enflasyon rakamları ile çalmak ta resmen hırsızlıktır. Yazıklar olsun size. Bir gün bu hırsızlıkların hesabı sorulacaktır.Arkadaşlar, Afyonkarahisar Belediyesi’nin işgüzar zihniyeti yine insan hayatını hiçe sayar vaziyette işlemeye devam ediyor. Can ve mal güvenliği alınmadan yapılan pek çok çalışmayı gündeme getirmemize rağmen aynı ayıbı yapmaya devam ediyorlar.dedi   iş insanları  Murat Akkaya ve Abdülkadir Akkaya’ya rozetleri  İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu tarafından takıldı.