Gözden kaçırmayın

Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”

“Bu yasa yazili basina kilit vurdurur”   TGK Genel Baskani Nuri Kolayli, Basin Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Teklifi’ne iliskin Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun talepleri dogrultusunda düzenlemeler yapilmazsa, gazetelerin kapanacagini söyledi. Kolayli, TBMM Adalet Komisyonu’nda sunduklari çözüm önerilerini ayrintilariyla anlatti.   ///   Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu tarafindan, “Basin Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Teklifi”ne iliskin olarak hazirlanan rapor, Abdullah Güler Baskanliginda toplanan TBMM Adalet Komisyonu’na sunuldu. Türkiye genelinde örgütlü 9 gazeteciler federasyonu ile bu federasyonlara üye ve temsil yetkisi veren toplam 86 gazeteciler cemiyeti ile basin meslek örgütünün üye oldugu Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nca hazirlanan ve daha önce de TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’na sunulan rapor, TGK’nin düzenlemeye iliskin çekincelerini, görüs ve önerilerini içeriyor. Basin Ilan Kurumu mevzuati ile ilgili bölümü, BIK Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan’in katkilariyla hazirlanan rapora iliskin Adalet Komisyonu’nda milletvekillerine bilgi veren TGK Genel Baskani Nuri Kolayli, yapilan düzenlemede, basin özgürlügünü engelleme riski bulunan maddelerin yeniden ele alinmasi gerektigini vurguladi. Kolayli sunlari söyledi; “Türkiye’de basili, görsel, isitsel ve elektronik haberciligin yasak bosluklar nedeniyle genel bir mesleki düzenlemeye ihtiyaç duydugunu yillardir yaptigimiz her açiklamada vurguluyoruz. Görüsülmekte olan Basin Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasi Hakkindaki Kanun Teklifi, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak defalarca dile getirdigimiz sorunlardan bazilarina çözüm getirse de, beklentilerimizi tam olarak karsilamamaktadir.”  Basin sektöründeki öncelikli beklentinin Gazetecilik Meslek Yasasi olduguna dikkat çeken TGK Genel Baskani Nuri Kolayli, “Medya, gerçek anlamda islevini yerine getirebilmesi için, gazetecilik meslegini ve bu meslegi kimlerin yapabilecegini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasasi’na acilen ihtiyaç duymaktadir” dedi. Konusmasinda yasa teklifinin olumlu ve olumsuz yanlarina vurgu yapan TGK Genel Baskani Nuri Kolayli sunlari söyledi: “Internet Yasasi kapsaminda bekledigimiz bazi yasal düzenlemelerin kanun teklifinde yer almasi, bu mecrada görev yapan meslektaslarimizin gazeteci sayilacak olmasi sevindiricidir.  Ancak, meslektaslarimizi zor durumda birakma ihtimali olan; “Halki yaniltici bilgiyi alenen yayma” baslikli yeni bir suç olusturulmasi, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak bizleri endiselendirmektedir. Yoruma açik olan bu düzenleme, somut olmayan gerekçelerle gazetecilerin cezalandirilmalarinin yolunu açabilecektir. Dezenformasyon sadece iktidarlarin degil, dünyanin ve tüm ülkemizin sorunudur, mücadele edilmelidir. Ancak 29 maddenin üzerinde daha detayli çalisilmasi gerektigini düsünüyoruz. Basinin sansürlenerek degil, özgürleserek topluma ve demokrasiye katki saglayabilecegini hatirlatmak istiyoruz” TBMM Adalet Komisyonu’ndaki konusmasinda Basin Ilan Kurumu ile gazetecilerin özlük haklarina iliskin degisikliklere de deginen Kolayli, çekince ve önerilerini söyle siraladi: “Öncelikle, basin sektöründe fikir isçisi olarak çalisan meslektaslarimizin yipranma hakkindan yararlanabilmesi için, Basin Karti sartinin kaldirilarak 5953 sayili yasaya tabi olmalarinin yeterli sayilmasini öneriyoruz.  5953 sayili Basin Mesleginde Çalisanlarla Çalistiranlar Arasindaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkinda Kanun’un ilgili maddesi, “Bu Kanunun sümulüne giren fikir ve sanat islerinde ücret karsiligi çalisanlara gazeteci denir” diyor. Bu tarif kapsaminda görev yapan meslektaslarimizin yipranma hakkindan yararlanmasini, meslektaslarimiz adina talep ediyoruz. Tasarinin 7. Maddesine göre cevap ve düzeltme yazisi sadece gerçege aykiri haberler için kullanilabilmelidir. Yöntem, Basin Kanununda oldugu sekilde olmalidir. Yine teklifin 14. Maddesine göre Basin Kartlari Komisyonu’nun 9 üyesinden 5’i Iletisim Baskanliginca atanmaktadir. Komisyonun genis katilimli olarak meslek örgütlerinin temsilcilerinden olusmasini öneriyoruz. Teklifin 15. Maddesinde öngörülen Basin Karti’nin, Basin Ilan Kurumu Basin Ahlak esaslarina göre iptal edilmesini uygun bulmuyoruz. Basin Ahlak Esaslari’na aykirilik kisilere degil, kuruluslara yönelik bir yaptirimdir. Bu bölüm tekliften çikarilmalidir. Teklifin 16. Maddesine göre Basin Karti’nin Basin Ahlak Esaslarina göre iptal edilip, 5 yil süreyle verilmemesi kesinlikle kabul edilemez bir düzenlemedir. Madde tümüyle kaldirilmalidir. Yine kanun teklifinde yer alan 25. maddedeki “gazete veya internet haber sitesi” bölümünün, “gazete ve internet haber sitesi” olarak degistirilmesini öneriyoruz. Ayrica, “Toplam muhammen bedeli bes yüz bin Türk Lirasinin altinda” ibaresinin, “Toplam muhammen bedeli elli bin Türk Lirasinin altinda" seklinde degistirilmesi, daha hakkaniyetli olacaktir. 27. maddedeki talebimiz ise, “gazetelerin en az ikisinde ve internet haber sitesinde” olarak düzenlenmesidir. ” Kolayli, TGK raporunda ve konusmasinda dile getirdigi düzenlemelerin yapilmamasi halinde gazetelerin kapisina kilit vurulacagini belirtti. TGK Genel Koordinatörü Sinan Tunç’un da katildigi TBMM Adalet Komisyonu’nda konusan Basin Ilan Kurumu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan da, “Basin Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Teklifi”nin 25, 26 ve 27. maddelerine iliskin bilgi verdi. BIK Anadolu Gazete Sahipleri temsilcisi Mustafa Arslan, “Basin özgürlügünü gerçek anlamda saglamak için, öncelikle basin kuruluslarinin ve basin çalisanlarinin ekonomik özgürlüklerini saglamaliyiz. Teklifin resmi ilanlarla ilgili düzenleme içeren bölümü, mevcut resmi ilan pastasini kismen genisletme amaci tasisa da, yazili basina ayrilan payin, internet haber sitelerine bölüstürülmesi gibi bir sonuç getirdigi endisesi yasanmaktadir” dedi . Mustafa Arslan, söz konusu maddelere iliskin su bilgileri verdi; “Kanun degisikligi teklifinin 25. maddesi, resmi ilan ve reklamlarin hangi mecralarda yayimlanacagini belirliyor. Bu maddenin, yazili basina ayrilan payin, internet haber sitelerine bölüstürülmesi gibi bir sonuç dogurmamasi için tasarida yer alan; "Gazete veya internet haber sitesi" bölümünün, "Gazete ve internet haber sitesi" olarak degistirmesi gerekmektedir. Böylece ilan sadece gazetede veya sadece internet haber sitesinde degil, her ikisinde de yayinlanarak kurumlarin gelir kaybina ugramasi önlenebilir. Vatandasin icra ve iflas ilanlarindan magdur olmamasi için de, Basin Ilan Kurumu Genel Kurulu’nda icra ilanlarina iliskin yazili basini ve internet haber sitelerini kapsayan özel ilan fiyat tarifesi belirleyebilir. Ayrica, “Toplam muhammen bedeli bes yüz bin Türk Lirasinin altinda” ibaresinin, “Toplam muhammen bedeli elli yüz Türk Lirasi’nin altinda" seklinde degistirilmesi, gelirlerimizin artisinda önemli rol oynayacaktir. Son olarak, 27. maddede yapilan düzenleme; mal veya hizmet alimlari ile yapim islerinin ihalelerine iliskin Resmi ilanlarin, internet haber sitelerinde de yayinlatilmasi amaciyla 4734 sayili Kanunun 13’üncü maddesinde geçen ‘gazete' ibarelerinin yanina ‘internet haber sitesi’ ibarelerinin eklenmesi seklindedir. Bu maddedeki önerimiz de; ‘gazetelerin ’ ibaresinin muhafaza edilerek metnin düzenlenmesidir.” TBMM Adalet Komisyonu toplantisina, yasa teklifinin ilk imza sahibi olan Milletvekilleri Fethi Yildiz ve Ahmet Özdemir katilarak, açilis konusmalarini yapti ve yasa teklifi hakkinda bilgi verdiler. Komisyonda gazeteci kökenli milletvekilleri Tuncay Özkan ve Utku Çakirözer de birer konusma yapti. Abdullah Güler Baskanligindaki TBMM Adalet Komisyonu su milletvekillerinden olusuyor; “Ramazan Can, Gülay Samanci, Belgin Uygur, Muhammed Fatih Toprak, Emine Yavuz Gözgeç, Oguzhan Kaya, Sabri Öztürk, Abdulkadir Özel, Mahmut Atilla, Bülent Tüfenkci, Orhan Kircali, Mustafa Arslan, Rafet Zeybek, Süleyman Bülbül, Tufan Köse, Turan Aydogan, Zeynel Emre, Alpay Antmen, Abdullah Koç, Mehmet Rustu Tiryaki, Züleyha Gülüm, Hayati Arkaz, Halil Öztürk, Ayhan Erel ve Hasan Subasi.” TBMM Adalet Komisyonu, yasa teklifi maddelerini görüsmek üzere 14 Haziran Sali yeniden toplanacak. TGK’NIN YASAYLA ILGILI ÖNERILERI MADDE 5 Kanun teklifinin 5. maddesi, basili gazeteler için öngörülen yayin durdurma müeyyidesinin internet haber siteleri için uygulanmayacagini öngörüyor. Bunun yerine, düzeltme için 2 hafta süre taniniyor. 4. maddede de yer aldigi gibi; bu maddede de süreli yayin beyannamesini inceleme yetkisi Cumhuriyet Bassavciligindan alinarak Basin Ilan Kurumu’na veriliyor. Düzenlemeye göre; beyannamedeki eksiklikleri 15 gün içerisinde gidermeyen ve gerçege aykiri bilgileri düzeltmeyen internet haber siteleri hakkinda yayini durdurma yaptirimi uygulanmayacak. Basin Ilan Kurumu, istemi süresinde yerine getirmeyen haber sitelerinin “haber sitesi vasfini kazanmadiginin tespiti” amaciyla Istanbul Asliye Ceza Mahkemesine basvuracak .Basvurunun kabul edilmesi halinde bu siteler, internet haber siteleri için saglanabilecek resmi ilan ve reklam gelirleriyle çalisanlarinin basin karti haklari ortadan kalkacak. Ancak bu sitelere yine de Basin Kanunu ve diger mevzuatin öngördügü yaptirimlar uygulanacak. Görüsümüz; basin karti hakkinin geri alinmasi durumu, kurumsal bir islemin sonucunun fikir isçileri açisindan doguracagi magduriyet yönündedir. Çünkü basin karti ile erken emeklilik Sosyal SigortalarKanunu’nun amir hükmü geregi gerek-yeter sart haline gelmistir. Benzer bir durum tasaridaki diger maddede de vardir ve basin ahlak esaslarina aykirilik görülmektedir . Bahse konu maddedeki basin karti iptali konusu kaldirilmalidir. Site kapansa-kapatilsa dahi fikir isçisi baska bir yayin mecrasinda görev alabilecektir. Kaldi ki bu süre içinde geçici kart tasima hakki bulunmaktadir. MADDE 7 Kanun teklifinin 7. maddesi, Internet haber sitelerinde yer alan yazilardan zarar gören kisinin düzeltme ve cevap yazisinin, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksizin bir gün içinde yayimlanmasi zorunlulugu getirmektedir. Buna göre internet haber sitesinde kisilerin seref ve haysiyetini ihlâl edici veya gerçege aykiri yayin yapilmasi halinde; Internet haber sitesi sorumlu müdürü, zarar gören kisinin düzeltme ve cevap yazisini, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksizin yaziyi aldiktan sonra en geç bir gün içinde ilgili yayinin yer aldigi sayfa ve sütunlarda URL baglantisi saglayarak, ayni punto ve ayni sekilde yayimlamak zorunda kalacaktir. Düzenleme ile ayrica, yayin hakkinda verilen erisimin engellenmesi ve/veya içerigin çikarilmasi kararlarinin uygulanmasi ya da içerigin site tarafindan kendiliginden çikarilmasi halinde ise düzeltme ve cevap metni internet haber sitesinin ana sayfasinda yayimlanacaktir. Bu hak sadece gerçege aykiri haberler için kullanilabilmelidir. Aksi takdirde, her haber için cevap ve düzeltme yazisi yayimlanmak zorunda kalinabilir.  Ancak mahkeme karari olmasi halinde cevap ve düzeltme yayinlanmalidir. MADDE 14 Kanun teklifinin 14. maddesi basin karti komisyonunun yapisiyla ilgili ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonumuzun defalarca dile getirdigi sorunu ne yazik ki çözmekten uzak bir düzenleme. Teklife göre Basin Kartlari Komisyonu’nun 9 üyesinden 5’i Iletisim Baskaninca “atanacak”. Düzenlemeye göre Iletisim Fakülteleri dekanlari arasindan belirlenecek üyeyi bile Iletisim Baskani seçecek. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak Basin Kartlari Komisyonunun söyle olusmasini öneriyoruz; a) Iletisim Baskanligi’ni temsilen iki üye, b) Basin-yayin meslek kuruluslarinin birleserek olusturduklari üst kuruluslardan en fazla basin kartina sahip iki kurulusu tarafindan belirlenecek birer üye,  c) Süreli yayin organlarinin sahip ve/veya çalisanlarinca kurulan basin-yayin meslek kuruluslarindan basin karti sahibi en fazla üyesi bulunan iki meslek kurulusu tarafindan belirlenecek birer üye, ç) Basin-yayin meslek kuruluslarinin birleserek olusturduklari üst kuruluslar hariç olmak üzere; Istanbul, Ankara ve Izmir disindaki illerde kurulu basin-yayin meslek kuruluslarinin sahip ve/veya çalisanlari tarafindan kurulmus basin-yayin meslek kuruluslarindan en fazla basin karti sahibi üyesi bulunan meslek kurulusu tarafindan belirlenecek bir üye, d) Ulusal veya yerel düzeyde yayin yapan radyo ve/veya televizyonlarin yönetim kurulu baskanlari ve/veya gazeteci çalisanlarinca kurulmus olan basin-yayin meslek kuruluslarindan en fazla üyesi bulunan meslek kurulusu tarafindan belirlenecek bir üye, e) Basin Ilan Kurumu Anadolu Gazete Sahipleri temsilcisi seçilen üç üye, f) Basin Ilan Kurumu Internet Haber Siteleri temsilcisi seçilen iki üye, g) Isçi sendikasi seklinde faaliyet gösteren sendikalardan basin karti sahibi üyesi en fazla olan 2 sendika tarafindan belirlenecek birer üye, g) Iletisim Fakültesi dekanlari arasindan seçimle belirlenecek bir üye, h) Sürekli nitelikte basin karti sahipleri arasindan Baskanlikça belirlenecek bir üye olmak üzere toplam onyedi üyeden olusur. Teklifte getirilen antidemokratik uygulama yerine, yukaridaki gibi komisyonda “basin meslek kuruluslari” etkin hale getirilmelidir. Ayrica, komisyonun aldigi kararlarin Iletisim Baskaninin onayiyla yürürlüge girmesine yönelik mevcut uygulama kanun teklifinde de korunmaktadir. Bunun yerine, komisyonun aldigi kararlar onaya gerek duyulmadan uygulanmalidir. MADDE 15 Kanun teklifinin 15. maddesi, düzenlemenin en çok dikkat edilmesi gereken degisikliklerinden birisini içeriyor. Buna göre; basin ahlak esaslarina aykiri davranis, basin kartinin iptaliyle sonuçlanacak. Basin Ilan Kurumu'nun belirledigi basin ahlak esaslarina aykiri davranisi halinde gazetecilerin karti iptal edilebilecek. Önerilen düzenleme söyle; “Basin kartinin iptal edilecegi haller EK MADDE 6- Basin karti sahibinin, ek 3 üncü maddede yer alan niteliklere sahip olmadiginin veya bu nitelikleri sonradan kaybettiginin anlasilmasi halinde basin karti Baskanlikça iptal edilir. Basin karti sahibinin, 195 sayili Basin Ilan Kurumu Teskiline Dair Kanunun 49. maddesine göre belirlenen basin ahlâk esaslarina aykiri davranislarda bulunmasi halinde Komisyon karariyla basin karti iptal edilir.” Oysa, Basin Ilan Kurumu tarafindan uygulanan “basin ahlâk esaslarina aykiri davranislar” gazetecilere degil, basin kuruluslarina yöneliktir. Yaptirimi da meslekten men degil, ilan kesme yani maddi içeriktedir. Bu bölüm tekliften tamamen çikarilmalidir. MADDE 16 Kanun teklifinin 16. maddesine göre, Kanuna eklenen ek 6’nci maddeyle,  basin karti iptallerinin sonuçlari düzenleniyor. Buna göre basin karti alma kosullari olusmadigi sonradan anlasildigi için basin karti iptal edilenlerin kart almaya engel durumu ortadan kalksa bile, bir yil süreyle kartlarinin verilmemesi öngörülüyor. Düzenlemeye göre; basin ahlak ilkelerine aykiri davranistan karti Komisyon tarafindan iptal edilenlere ise bes yil süreyle basin karti verilmeyecek. Basin karti almaya engel durumu ortadan kalkanlarin basin karti almak için bir yil beklemeleri, mesleki açidan “magduriyet” yaratacak olan bir uygulama. Bir yil bekleme sarti olmamali ve basin karti almaya engel durum ortadan kalktiginda, hak sahibinin karti verilmelidir. Bes yil süreyle basin karti verilmemesi maddesi ise tümüyle kalkmalidir. MADDE 19 Kanun teklifinin 19 maddesi ile, Basin Ilan Kurumu Genel Kurulu üye sayisi 36'dan 42'ye çikariliyor. Yeni düzenlemeyle genel kurula haber sitelerini temsilen 2 üye, Cumhurbaskanligindan 2 üye, BTK ve RTÜK'ü temsilen birer üye ekleniyor. Tüm bu degisiklikler, Basin Ilan Kurumu Genel Kurulu’nun mevcut yapisini de büyük ölçüde degistirmektedir. Tasarida yer ala üniversiteler arasi degisiklik mantikli bir sekilde açiklanmazken, konuyla hiçbir baglantisi olmayan RTÜK temsilcisinin Genel Kurul’da yer almasinin gerekçesi de anlasilamamistir. Öte yandan RTÜK ve BTK’dan gelecek üyelerin Bagimsizlar Grubu’ndan sayilmasi da ayrica üzerinde durulmasi gereken bir husustur. Bilindigi gibi, Bagimsizlar Grubu’nda AA ve TRT temsilcileri de bulunmaktadir.  Bu durumda gruplar arasi denge yeniden ele alinmasi gereken bir noktaya tasinmis olacaktir. 1960’li yillarda üniversitelerimiz Istanbul-Ankara-Izmir odakliydi. Bununla birlikte Anadolu’da basin henüz gelismemisti. Geldigimiz noktada üniversitelerimiz sayi olarak artmakla birlikte yurdun çesitli yerlerindeki fakülteler alanlarinda öne çikmaktadir. Öte yandan bu üç ilimizdeki gazeteci meslek örgütleri ile birlikte kamu yararina faaliyet gösterenler dahil olmak üzere, meslegimize büyük katki saglayan il meslek örgütleri de kurulmus ve faaliyetlerini yürütmektedir. Sonuç olarak; günümüz sartlari ve hayatin dogal akisina uygun olmak üzere, Istanbul-Ankara-Izmir’de adres göstererek üye gönderen Iletisim ve Hukuk Fakülteleri, Siyasal Bilgiler Fakültesi temsilcilerinin de alanlarindaki fakültelerden seçim yapmak sureti ile tespiti ve yine gazeteciler cemiyeti temsilcilerinin de Türkiye genelindeki cemiyetler arasindan belirlenen kriterler çerçevesinde seçimle gelmesi, temsilde adalet ve hakkaniyete uygun olacaktir. MADDE 24 Kanun teklifinin 24. maddesi, "basin kartina iliskin” uyum düzenlemesi içeriyor. Degisiklik önerisi söyle; 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayili Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Kanunun 40. maddesinin ikinci fikrasinda yer alan tablonun 16. sirasinda yer alan “14 sayili Cumhurbaskanligi Kararnamesine” ibaresi “09.06. 2004 tarihli ve 5187 sayili Basin Kanununa” seklinde… Tablonun 17 nci sirasinda yer alan “Basin Karti Yönetmeligine” ibaresi “5187 sayili Basin Kanununa” seklinde degistirilmistir. Düzenleme, Anayasa Mahkemesine daha önce açilan davalara iliskin olasi iptal karari çerçevesinde bir düzenleme olarak görülüyor.  Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak, konuya iliskin defalarca yaptigimiz açiklamalarda, meslektaslarimizin emeklilikte yipranma payindan yararlanmalarinin basin karti sartina baglanmamasi gerektigini vurguladik . Bu nedenle söz konusu madde yetersiz ve sorunu çözecek nitelikte degildir. Gazetecilik meslegi basin karti sahibi olma kosuluna bagli olmadan yapilan agir ve tehlikeli bir is olarak kabul edilmeli, basin karti sahibi ve çesitli nedenlerle basin karti alamayan, almasi geciken  gazetecilerin anayasal sosyal güvenlik hakkinin sonucu olan fiili hizmet süresi zammi geri verilmelidir. Basin karti sarti öne sürülmeden, 5953 sayili yasaya tabi olarak çalisan tüm fikir isçilerinin yipranma hakkindan yararlanmasi saglanmalidir. MADDE 25 Kanun teklifinin 25. maddesi, resmi ilan ve reklamlarin hangi mecralarda yayimlanacagini belirliyor. Konuya iliskin görüsümüz söyledir; Teklifin resmi ilanlarla ilgili düzenleme içeren bu bölümü, mevcut resmi ilan pastasini kismen genisletme amaci tasisa da, yazili basina ayrilan payin, internet haber sitelerine bölüstürülmesi gibi bir sonuç getirdigi endisesi yasanmaktadir. Icra ilanlarina kamu ihale ilanlarinda oldugu gibi esik deger getirme yaklasimi önemlidir. Ancak burada, gerek esik deger tespiti gerekse ‘veya’ ibaresi sektör adina ciddi sorunlara neden olacak potansiyele sahiptir. Taraflarin menfaatleri korunarak bir orta yol bulmak mümkündür. Adalet bürokrasisinin kendi cephelerinden bakis açisi ile hakli yaklasimlarini göz ardi ediyor degiliz. Ancak bir konuya bakarken tüm cepheleri degerlendirmek en akilci yol olacaktir. Icra ilanlari sadece icralik kisinin kaybi demek dogru bir yaklasim degildir. Ilan hizmeti ile rekabet imkâni saglanmakta ve tipki Milli Egitim, Milli Savunma, Ulastirma gibi bir kamu görevi olan kitle iletisim sahasi herhangi odagin etkisinde kalmadan yapabilmektedir. Aksi halde bu alanlar uluslararasi sermaye ve ideolojilerin at kosturdugu bir alana dönüsecektir. Bu açiklama isiginda beklentimiz; ‘Gazete’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘veya internet haber sitesi’ ibaresinin, ‘Gazete’ ibaresinden sonra gelmek üzere "VE INTERNET HABER SITESI" seklinde degistirilmesi, Ayrica, “Toplam muhammen bedeli bes yüz bin Türk Lirasinin altinda” ibaresinin, “TOPLAM MUHAMMEN BEDELI ELLI BIN TÜRK LIRASININ ALTINDA” seklinde degistirilmesidir. Öte yandan yazili basin açisindan yayin yeri, yerel ve yaygin basin kavramlari Basin Kanunu’ndaki tarifi ve BIK mevzuati açisindan tiraj kistaslari ile yorum gerektirmeyecek sekilde tanimlanmistir. Benzer tanimlamalar yerel, bölgesel ve yaygin olmak üzere RTÜK mevzuatinda da söz konusudur. Her ne kadar kanunun yayin tarihinden itibaren alti ay içinde BIK tarafindan yönetmelik çikarilmasi öngörülüyorsa da, yerel ve yayginlik yaklasimi kanunda internet siteleri için de tarif edilmelidir. MADDE 26 Önerilen madde, ihale ilanlarinin gazetelerin yani sira internet haber sitelerinde de yayinlanmasini içeriyor. Öneri söyle; “8/9/1983 tarihli ve 2886 sayili Devlet Ihale Kanununun 17’nci maddesinin birinci fikrasinin (1) numarali bendinin (a) alt bendinin birinci paragrafi asagidaki sekilde degistirilmis, alt bendin ikinci paragrafina “Gazete” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber sitesi” ibaresi eklenmis, bendin (b) alt bendi asagidaki sekilde degistirilmis, fikranin (2) numarali bendine “baska,” ibaresinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ve” ibaresi eklenmis, bentte yer alan “bir” ibaresi “birer” seklinde degistirilmis, fikranin (4) numarali bendine “baska gazeteler veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “internet haber siteleri ya da” ibaresi eklenmistir. “a) Ihaleler, ihalenin yapilacagi yerde çikan bir gazete ve bir internet haber sitesinde duyurulur.” “b) Gazete çikmayan veya internet haber sitesi yönetimi bulunmayan yerlerdeki ihalelerin ilani, bu fikranin (a) bendindeki süreler içinde Basin Ilan Kurumu ilan Portalinda yayinlanir.” Uygulamada en önemli konu, yazili basina Basin Ilan Kurumu araciligiyla verilen ilanlarin azalmamasina dikkat edilmesi, internet medyasina verilen ilanlarin, gazetelerin gelir kaybina neden olmamasidir. Bu maddedeki önerimiz söyledir; … alt bendin ikinci paragrafinda yer alan ‘Gazete’ ibaresinin, … alt bendin ikinci paragrafinda yer alan ‘gazetelerin en az ikisinde’ seklinde degistirilmesidir. MADDE 27 Bu maddede yapilan düzenleme; Mal veya hizmet alimlari ile yapim islerinin ihalelerine iliskin Resmi ilanlarin, internet haber sitelerinde de yayinlatilmasi amaciyla 4734 sayili Kanunun 13’üncü maddesinde geçen ‘gazete' ibarelerinin yanina ‘internet haber sitesi’ ibarelerinin eklenmesidir. 26. maddenin açiklamasinda da vurguladigimiz gibi; uygulamada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, internet medyasina verilecek olan ilanlarin, gazetelerin gelir kaybina neden olmamasidir. Bu maddedeki önerimiz; ‘gazetelerin en az ikisinde’ ibaresinin muhafaza edilerek metnin düzenlenmesidir. MADDE 29 Kanun teklifinin 29. maddesi, "halki yaniltici bilgiyi alenen yayma" suçunu içeriyor. Söyle ki; “26/9/2004 tarihli ve 5237 sayili Türk Ceza Kanununun 217 nci maddesinden sonra gelmek üzere asagidaki madde eklenmistir. “Halki yaniltici bilgiyi alenen yayma MADDE 217/A- (1) Sirf halk arasinda endise, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dis güvenligi, kamu düzeni ve genel sagligi ile ilgili gerçege aykiri bir bilgiyi, kamu barisini bozmaya elverisli sekilde alenen yayan kimse, bir yildan üç yila kadar hapis cezasiyla cezalandirilir. (2) Suçun, failin gerçek kimligini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde islenmesi halinde, yukaridaki fikraya göre verilen ceza yari oraninda artirilir.” Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak bizleri en çok endiselendiren bu düzenleme; meslektaslarimizi zor durumda birakma ihtimali olan; “Halki yaniltici bilgiyi alenen yayma” baslikli yeni bir suç olusturulmasidir. Yoruma açik olan bu düzenleme, somut olmayan gerekçelerle gazetecilerin cezalandirilmalarinin yolunu açabilecektir. Söz konusu tespitin nasil yapilacagi, mahkeme karari aranip aranmayacagi da düzenlemede net degildir. Düzenlemede; “Halk arasinda endise, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dis güvenligi, kamu düzeni ve genel sagligi ile ilgili gerçege aykiri bir bilgiyi, kamu barisini bozmaya elverisli sekilde alenen yayan kimse, bir yildan üç yila kadar hapis cezasiyla cezalandirilir. Suçun, failin gerçek kimligini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde islenmesi halinde, verilen ceza yari oraninda artirilir” ifadelerine yer verilmektedir. Bu maddenin düzenlemeden tamamen çikarilmasi gerekmektedir. MADDE 32 Kanun teklifinin 32. maddesine göre, MIT Kanununda yer alan ifsa suçlari bu kanun teklifine oldugu gibi aliniyor. MIT belgelerinin haber yapilmasi, haber degeri tasisa bile suç kapsamina giriyor. Düzenleme önerisi söyle; “5651 sayili Kanunun 8 inci maddesinin birinci fikrasina asagidaki bent eklenmis, dördüncü fikrasinda yer alan “olusturan yayinlarin içerik veya yer saglayicisinin yurt disinda bulunmasi halinde veya içerik veya yer saglayicisi yurt içinde bulunsa bile, içerigi birinci fikranin (a) bendinin (2) ve (5) ve (6) ve (7) numarali alt bentlerinde ve (c) bendinde yazili suçlari” ibaresi madde metninden çikarilmistir. “ç) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayili Devlet Istihbarat Hizmetleri ve Milli Istihbarat Teskilati Kanununun 27 nci maddesinin birinci ve ikinci fikrasinda yer alan suçlar.” Bu degisiklik önerisi hukukçular tarafindan mutlaka incelenmelidir. Çünkü bilindigi gibi; 5651 sayili Kanunda Bilgi Teknolojileri ve Iletisim Kurumu Baskani’nin elinde istisnai bir yetki vardir ve Kanunun M.8/4 fikrasinda BTK Baskani’na erisinin engellenmesi ya da içerigin çikarilmasi kararini re’sen verebilecegi haller açikça siralanmistir. Hangi suçlar için “yeterli süphe” sebebi varsa Baskanin re’sen hareket edebilecegi, hangi hallerde yetkinin mahkemede oldugu konusu zaten düzenlenmistir.Önerilen teklif, bu ayrimi fiilen bozacak niteliktedir. Ayrica yapilmasi önerilen degisiklik ile; Bilgi Teknolojileri ve Iletisim Kurumu Baskani, MIT baskanligi, MIT mensuplari ve aileleri hakkinda çikan haberler için de o siteye erisimi engelleme ve/veya içerigin çikarilmasi kararini re’sen verebilecektir.  Afyon HABERI