Gözden kaçırmayın
Cumhuriyetimizin kurucusu, bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. yıl dönümünde bir kez daha şükranla aniyoruzGlobal arastirma sirketi Gallup, “Global Emotions”in son yaptigi çalismada Türkiye’nin siralamada Lübnan’dan sonra dünyanin en öfkeli ikinci ülkesi olarak yer aldigini belirten Uzman Klinik Psikolog Çagri Akyol Çevirir, “Lübnan’da halkin yüzde 49’u kendisini ‘sinirli’ olarak tanimlarken, bu oran Türkiye’de yüzde 48 oldu. Sonuçlara göre halkin neredeyse yarisinin sinirli oldugu belirlendi. Pozitif duygularla ilgili yapilan arastirmanin sonuçlarinda ise birinci sirada 82 puanla El Salvador yer aldi. Yani El Salvador, en pozitif ve mutlu ülke seçildi.” dedi. Öfkenin pek çok faktörü var Uzman Klinik Psikolog Çagri Akyol Çevirir, neden bu kadar sinirli bir ülke oldugumuzun birçok faktörle açiklanabilecegini söyledi ve sözlerine söyle devam etti: “Çalismada elde edilen sonucun ütopik olmadigini söyleyebiliriz. Herkesin aklina bu sonuçla baglantili olarak birçok neden geliyordur. Ancak Küba gibi gelir ortalamasi düsük bir ülke bu siralamada yer almiyorsa, bunun sebebi sadece ekonomik faktörlerle açiklaniyor olmamali. Tabii ki yasam kosullarinin bu kadar kisa sürede gerilemis olusu, insanlarin kendisine zaman ayiramaz hale gelmesi ve ekonomideki dalgalanmalar çok güçlü bir faktörler ancak baska faktörleri de olmali. Ülkenin bir fikre uyum saglamaya çalisirken aniden baska bir seye uyum saglamayi çalisiyor olusu da insanlarda kaotik bir süreç baslatiyor. Kendi içindeki süreçle ilgilenemezken bir de disaridan art arda uyaranlar aliyor. Ekonomiden çok disa vurum diyebiliriz. Toplumun dinamikleri, yasam kosullari ve ögrenilmis kültürel tepkiler etkili oluyor.” Öfke hayat kalitesini düsürüp islevselligi bozuyor Yogun öfkenin oldugu yerde akla ilk olarak tehdit algisi ve bas edememenin geldigini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Çagri Akyol Çevirir, “Tehlike varsa altta ‘ilk yumrugu ben atayim’ düsüncesi yatar ve bu aslinda bize kisinin kaygiyla yanlis bir sekilde bas ettigini gösterir. Bu da ögrenilmis bir tepkidir. Burada uygunsuz tepki ve asiriya kaçan yogun öfke disavurumundan söz ediyoruz. Tabii ki öfke de mutluluk, sevinç ve korku gibi bir duygudan ibarettir. Ancak her duygunun altinda bir düsünce yattigini da kaçirmamak gerekir. Yer yer ani çikislara sebebiyet verip, neden sonuç iliskisi kuramamamizla beslenen öfke artik çok yogundur ve kisinin hayat kalitesini düsürür, islevselligini bozar. Birey; dur, düsün ve harekete geç mekanizmasini uygulayamaz ve frenleri tutmaz. Kisi patlamayi bekleyen bir bomba gibi pusuya yatar.” diye konustu. Trafik, öfkeyi çagristiriyor Uzman Klinik Psikolog Çagri Akyol Çevirir, yaz tatili ve bayram denilince akla ilk olarak trafigin geldigini söyledi ve sözlerini söyle tamamladi: “Dünyanin her yerinde sehir hayatinin bir parçasi olarak kabul görmüs olan trafik kelimesinin bizim ülkemizde bagdastirildigi ilk sifat ‘öfke’. Yeri geldiginde vakitsizlik yeri geldiginde de hayat mücadelesi olarak tanimlanan rutinin içerisinde aktarilamayan, islenemeyen hatta çogunlukla kabul bile edilmeyen negatif duygu ve düsünceler, bireyin iç dünyasinda birikerek tahammül seviyesini asagi çekiyor. Sadece bu süreç için degil, uzun zaman zarfinda insanlarin kendilerine bir sekilde daha fazla zaman ayirmasi gerektigini, çevresel uyaranlar ile mücadele mekanizmalarini gelistirmelerinde, pozitif duygulari yasamaya müsaade ettikleri kadar negatif duygulari da kabullenmelerinde ve enerjilerini yikici degil, daha yapici seylere yönlendirmelerinde fayda olacagini düsünüyorum. Önceligin kendimiz oldugunu, biz iyi olmazsak ailemize de yakin çevremize de faydali olamayacagimizi hatirlamak gerekiyor. Stresörler karsisinda nasil bir pozisyon aliyoruz, nasil bas ediyoruz? Biraz daha düsünmeli ve bu hususta uzmanlardan yardim almaktan çekinmemeliyiz.” Afyon HABERI
Yorumlar
Yorum Yap