Gözden kaçırmayın
Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur”Çalismalarini Izmir Biyotip ve Genom Merkezinde sürdüren Prof. Dr. Sermin Genç, "11 Subat Bilimde Kadinlar ve Kiz Çocuklari Uluslararasi Günü" dolayisiyla çalismalarini anlatti. Prof. Dr. Genç, 1993 yilinda Dokuz Eylül Üniversitesinde nöroloji ana bilim dalinda uzmanlik egitimine basladigini, bu süreçte ABD'de 1 yil nörolojik hastaliklarin genetigi ve patolojisi üzerine çalismalar yaptigini anlatan Genç, Türkiye'ye döndükten sonra da tibbi biyoloji ve genetik alanina yogunlastigini kaydetti. Meslek hayati boyunca nörolojik ve psikiyatrik hastaliklarin mekanizmalarini anlamaya çalistigini belirten Genç, bunlarin tanisina yardimci olacak yeni yöntemlerin gelismesinin tedavi için önem tasidigina dikkati çekti. Prof. Dr. Genç, nörolojik hastaliklarinin bir çogunun kesin tedavisinin mümkün olmadigini, bu nedenle yeni ilaç moleküllerinin gelistirilmesi ya da baska hastaliklarda kullanilan ilaçlarin bu hastaliklarda da kullanimini saglamaya yönelik çalismalarda bulundugunu ifade ederek, bu çalismalarinin TÜBITAK'tan Türkiye Bilimler Akademisine, Beyin Arastirmalari Derneginden Eczacibasi'na farkli kurumlarca 16 kez ödüle layik görüldügünü aktardi. Dünya nüfusunun yaslandigini, alzaymir, parkinson gibi rahatsizliklarin tedavisinin öneminin arttigini kaydeden Genç, "Bu (nörolojik ve psikiyatrik) hastaliklarin nasil gerçeklestigini anlamak bizim için oldukça önemli. Nedenlerini bulamazsak tedavilerini yapmak mümkün olmayacak. Dünyada bu alanda bir bosluk var." dedi. "Dünyadaki klinik çalismalarina yol gösterici oldu" Prof. Dr. Genç, alaninda ilk arastirmalarinin eritropoetin adli ilaç formu da bulunan hormon konusunda oldugunu belirterek, söyle devam etti: "Bu molekülün parkinson hastaliginda kullanilabilecegini ortaya koyduk. Bu deneysel çalismalari yapan ilk ekiplerdeniz. Bizim deneysel verilerimiz birçok klinik çalismanin önünü açti. Arastirmalarimizin sonuçlari dünyadaki klinik çalismalarina yol gösterici oldu. Sonrasinda Ingiltere, Italya, ABD'den ekiplerle ortak çalismalar yürüttük. Çalismalarimizdan birisi de yeni dogan bebeklerdeki sarilik konusundaydi. Sariligin fazlaligi çocuklar için sorun yaratiyor. Beyindeki sinir hücrelerini öldürüyor. Bu bilinen pek çok kisinin de çalistigi bir seydi. Ama beyinde sadece sinir hücreleri yok, benzer birçok hücre var. Bunlara etkileri çalisilmamis. Sariligin beyindeki diger hücrelere etkilerini ilk kez biz çalistik. Yurt disinda birçok insana örnek oldu, fikir verdi." Genç, son olarak alzaymirin tanisina yardimci olabilecek yeni molekülleri belirlemek için 22 ülkeden 45 arastirma merkezinin ortak çalistigi AB projesinde görev aldigini dile getirdi. Yaklasik 4 yil süren proje kapsaminda ögrencisiyle yürüttükleri arastirmada alzaymir teshisi için önemli gelismeler kaydettiklerini söyleyen Genç, "Bu çalisma yeni tanimlanan mikro RNA denilen bazi moleküllerin, alzaymiri 'frontotempral demans' dedigimiz baska bir unutkanlik türünden yüzde 100 dogrulukla birbirini ayirabildigini gösterdi. Bu, hastaligin tanisina yeni bir isik tutacak. Bu sonuç alandaki klinik çalismalarini hizlandirir." ifadelerini kullandi. Prof. Dr. Sermin Genç, beyinde meydana gelen ve enfeksiyon hastaliklarinda rol oynayan inflamasyonun (iltihaplanma) sinir hücrelerine etkisi üzerine arastirmalarini sürdürdügünü ifade ederek, sinir hücrelerin ölümünü engelleyerek nörolojik, psikiyatrik hastaliklarin ilerlemesinin önüne geçmeyi hedeflediklerini söyledi. Kaynak: AA
Yorumlar
Yorum Yap